Previous Lesson -- Next Lesson
10. Petrus'un Tapınakta ki Vaazı (Elçilerin İşleri 3:11-26)
Elçilerin İşleri 3:11-16
11 Adam, Petrus'la Yuhanna'ya tutunuyordu. Bütün halk hayret içinde Süleyman'ın Eyvanı denilen yerde onlara doğru koşuştu.12 Bunu gören Petrus halka şöyle seslendi: "Ey İsrailliler, buna neden şaştınız? Neden gözlerinizi dikmiş bize bakıyorsunuz? Kendi gücümüz ya da dindarlığımızla bu adamın yürümesini sağlamışız gibi...!13 İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı, atalarımızın Tanrısı, Kulu İsa'yı yüceltti. Siz O'nu ele verdiniz. Pilatus O'nu serbest bırakmaya karar verdiği halde, siz O'nu Pilatus'un önünde reddettiniz.14 Kutsal ve adil olanı reddedip bir katilin salıverilmesini istediniz.15 Siz Yaşam Önderi'ni öldürdünüz, ama Tanrı O'nu ölümden diriltti. Biz bunun tanıklarıyız.16 Gördüğünüz ve tanıdığınız bu adam, İsa'nın adı sayesinde, O'nun adına olan imanla sapasağlam oldu. Hepinizin gözü önünde onu tam sağlığa kavuşturan, İsa'nın aracılığıyla etkin olan imandır.
Bir çok insan bu grubun liderinde güç olduğunu düşünerek, ona yöneldiler, aynı gücü elde etme arzusundaydılar. Fakat maalesef uzun süredir bilinen gerçek bir çok lider, takipçilerine Tanrı'nın bu gücünü vermez. Onun yerine kendi güçlerinin propagandasını yaparlar. Takipçilerine bir çok söz verirler, altın ve gümüş gibi ama hiçbir zaman gerçekleştirmezler. Petrus gerçekten şaşkındı Yahudilerin tutumu karşısında, ne gerçeği tanımışlardı ne de onlarda çalışan Tanrı gücünü. Bunun için onlara kişisel bir gücü olmadığından bahsetti. Çünkü kendi güçlerine dayanmıyorlardı, fakat gerçek olan tek şey Tanrı'nın gücüydü. Bunun için Rab şöyle demiştir “Lanet olsun o adama ki başka adamın gücüne güvenir”. Petrus açık bir şekilde insan gücünün ya da dinsel gücün günahları silemeyeceğini ve birini iyileştiremeyeceğini açıkladı. İnsanlar verimsizdirler fakat kendilerini şişmiş bir tavuzkuşu gibi göstermekten hoşlanırlar.
Elçiler konuşmalarında, tek ve diğerlerinden çok farklı birinden bahsettiler, sadece ve sadece bu kişi bozulmuş bu dünya da güç ve ümit verebilirdi. Bu kişi Nasıralı İsa'dır. Petrus “İsa” ismini kullanmadı fakat onun yerine “Tanrı'nın Hizmetkarı” diye söz etti, öyle ki bu Grekçe'de bağlanmış hizmetkar demektir. Bu aynı zamanda Mesih'in Baba'ya olan bağlılığınıda gösterir, öyle ki bu kendi isteği ile gerçekleşir hatasız bir şekilde bağlanması ve zaferli bir şekilde son bulur. Tanrı Oğlu kendisine bir ün yapmadı fakat kendini alçaltarak Baba'ya bağımlı bir şekilde yaşadı, hatta çarmıhta ölüme kadar gitti. Bunun için Rab ona bütün isimlerin üstünde yüce bir isim verdi (Fil 2:7-9). İşte bu yüzden Petrus'un “Tanrı Hizmetkarı İsa'yı yüceltti” demesi doğrudur, çünkü Mesih'in yüceltilmesi Kutsal Ruh'un işinin tamamlanmasıdır, Mesih'in kendisi Tanrıdır.
Petrus bilinmeyen ve duyulmamış bir Tanrı hakkında konuşmuyordu, aksine Tanrı'yı anlatırken İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı, Yakub'un Tanrısı diyordu. Tanrı kendisini iman atalarına tanıtmıştı, hatta onları kendi seçmişti. Bu ulusun Tanrısı hizmetkarı Mesih İsa'yı ölümden diriltmişti. İşte bu önemli olay, elçilerin gururla vaaz verebildikleri bir şeydi. Çarmıha gerilmiş İsa mezarda kalmadı, fakat sonsuza dek yaşamak üzere dirildi. Elçiler onunla konuşmuş ve yaptıklarını görmüşlerdi. Onlar olanların tanıklarıydılar ve çarmıhta ölüp daha sonra dirilen olan İsa'yı görmüşlerdi.
Kutsal Ruh, sadece gösterilen lütuf ve Tanrı'nın zaferiyle yetinmedi. O her zaman insanın içinde ki günahı hedef aldı, çünkü Tanrı'nın Ruh'u kutsaldır. Yahudi halkı, Romalı lider suçsuz bulmasına rağmen, Tanrı'nın Seçilmiş Olan'ını dışladı. Onlar putperest olan bir valinin gerçeği göstermesi durumunda bile yürek tutumlarını değiştirmediler, Tanrı'nın Oğlunu çarmıha germesi gerektiğini yinelediler. Bu sohpetler konuşmalar daha önceden İsa'nın dersler verdiği Süleyman'ın Evyanı denilen yerde oluyordu. Dinleyenler bağlı olduklar şeyin adaletsiz olduğunu fark ettiler, bu binalar bile onların söylediklerine karşı tanıklık ediyordu. İnsan tutan balıkçı Petrus konuşmasına devam etti. Sahte Tanrısallık örtüsünü bu katil ulustan alarak, onları Tanrı Kuzusunu reddedenler olarak mimledi. Çünkü onlar katil Barabbas'ın salıverilmesini istemişlerdi. Bu tercih onların şeytani yüreklerini ve günahlı düşüncelerinin kanıtıydı.
Kutsal Ruh, Petrus'u yönlendirerek onun Mesih hakkında “Kutsal Olan ve dünyanın günahlarını kaldıran” demesini sağladı. Suçsuz olan kişi aramızda yaşamıştı, ve günahsız olarak ölümsüz yaşayacaktı. Fakat İsa'nın ölümünde gerçekten inanılmaz bir şey olmuştu ve yaşamın prensi ölmüştü.
Petrus, Mesih ya da Tanrı Oğlu isimlerini kullanmadı, çünkü bu düşüncenin tamamı İsa isminde yeterince açıktı. Konuşmacı suçlamalarla sözlerine devam etti ve “Tanrı Nasıralı İsa'yı sevdi, fakar sizler Tanrı'nın Ruh'una karşı geldiniz ve Baba'nın sevdiği Oğlunu öldürdünüz” dedi. “Sizler suçlusunuz, Tanrı'nın düşmanısınız ve onun muhalifisiniz. Bu tapınağa dua etmek için geliyorsunuz ve bereket bekliyorsunuz ancak İsa'yı öldürdüğünüz için Tanrı dualarınızı yanıtlamayacak” diye ekledi.
Buna ek olarak, Tanrı'nın eliyle ulaştığı ve iyileştirdiği kişi buna tanıktı ve bu ulusun işkencesiyle İsa'nın öldürüldüğünü biliyordu. İsa'nın dirilişi, O'nun kutsallığının bir kanıtıydı ve Tanrı'nın iradesine uygundu. Rab İsa yaşıyor ve aramızdadır hatta çok yakınımızdadır. Petrus, Mesih'in mezarda her normal insanın aksine çürümediğini ve ölümün tutsaklığından zaferle çıktığını anlattı. Şimdi O, yücelerde Baba Tanrı'yla oturuyor.
Petrus, yıllardır tanıdıkları sakat adamı işaret etti ve o aralarında dimdik duruyordu. Adamın sakatlığından eser yoktu ve yepyeni bacakları, kasları Petrus'un tanıklığına birebir uyuyordu, yani Mesih hakkında anlatılan diriliş gerçeğine. Doktor Luka, Petrus'un da desteğiyle beraber, şifanın sadece Tanrı'dan geldiğini söylüyor bizlere. Hatta İsa'ya iman bile Kurtarıcının bizlere lütfudur. Mesih'e iman bir anlamda, onun varlığından emin olmak, onun tek ve gerçek doktor olduğuna inanmaktır. İsa'nın adı tamamiyle güçlüdür. Yeryüzünde hiç kimsede böyle bir güç yoktur. Kutsal Ruh bizleri kurtarır, iyileştirir ve kutsallaştırır İsa'nın adında. Şeytan'ın “İsa” adını çarpıtırmaya çalışması, insanlara unutturmaya çalışmasdı ya da başka önemli isimleri öne çıkartmaya çalışması şaşılacak bir şey değildir. Şimdi sen sevgili kardeşim, gerçeği dinlediğinden emin ol. İsa Mesih'te Tanrı'nın tüm gücü görünmüştür. Ona inananlarda bu gücü hissedeceklerdir. Tanrı'nın sonsuz gücü bizlerin zayıflıklarında tamamlanır.
Etkili bir iman tam anlaşılamayan bir konudur, bir kişinin tamamiyle ve tüm yüreğiyle tüm güvenini İsa'nın adına vermesidir. Bu güven Kurtarıcı'ya bakarak büyüyecektir. İsa bizlerden bölünmez bir iman, tam bir güven ve böylece dirilişinin gücüne tam bir bağımlılık ortaya çıkarıyor. Mesih'e gel çünkü O bizlerin imanımızın yazarı ve tamamlayıcısıdır. Ancak ona yaklaşmayla ruhlarımız esenlik bulur ve ferahlar, ve tabii ki doğrulukla donatılırız. Kardeşim seni kurtaran imanındır, bunu unutma.
Dua: Ya Rab İsa Mesih, teşekkür ederiz ismini bizlere açıkladığın için ve Gerçek Tanrı'dan Gerçek Tanrı olduğun için. Sende Baba Tanrı'nın gücünü görüyoruz. Bizlerin senden uzaklaşmasına izin verme ve Ruhunu esenlikle bizlerde doldur ve sevgini bizlere hissettir. Bizlerde senin sevgini en iyi şekilde duyrurabilelim tüm dünyaya. Amin.
Soru 19: “İsa Mesih'in adıyla iman” ne anlama gelir?