Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Acts - 033 (Stephen’s Effective Testimony)
This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Azeri -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Igbo -- Indonesian -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- TURKISH -- Urdu? -- Uzbek -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

Elçilerin İşleri - MESİH'in Zafer Alayı!
Studies in the Acts of the Apostles
Bölüm 1 - Yeruşalim, Yahudiye, Samiriye Ve Suriye’de Bulunan İSA MESİH'in Kiliselerinin Temelleri - KUTSAL RUH’un Yönetimindeki ve Elçi Petrus’un Liderliğindeki (Elçilerin İşleri 1 - 12)
A - Yeruşalim’deki İlk Kilise’nin Gelişimi Ve Büyümesi (Elçilerin İşleri 1 - 7)

20. İstefanos'un Güçlü Tanıklığı (Elçilerin İşleri 6:8-15)


Elçilerin İşleri 6:8-15
Tanrı’nın lütfuyla ve kudretle dolu olan İstefanos, halk arasında büyük belirtiler ve harikalar yapıyordu. Ne var ki, Azatlılar Havrası diye bilinen havranın bazı üyeleri ve Kirene’den, İskenderiye’den, Kilikya’dan ve Asya İli’nden bazı kişiler İstefanos’la çekişmeye başladılar. Ama İstefanos’un konuşmasındaki bilgeliğe ve Ruh’a karşı koyamadılar. Bunun üzerine birkaç kişiyi el altından ayartarak onlara, “Bu adamın Musa’ya ve Tanrı’ya karşı küfür dolu sözler söylediğini duyduk” dedirttiler. Böylelikle halkı, ileri gelenleri ve din bilginlerini kışkırttılar. Gidip İstefanos’u yakaladılar ve Yüksek Kurul’un önüne çıkardılar. Getirdikleri yalancı tanıklar, “Bu adam durmadan bu kutsal yere ve Yasa’ya karşı konuşuyor” dediler. “‘Nasıralı İsa burayı yıkacak, Musa’nın bize emanet ettiği töreleri de değiştirecek’ dediğini duyduk.” Kurul’da oturanların hepsi, İstefanos’a baktıklarında yüzünün bir melek yüzüne benzediğini gördüler.

Kutsal Ruh’un kim olduğunu biliyor musun? İstefanos’un hayatını okuyun. İşte o zaman kendini tamamen Rab İsa Mesih’e adamış birinin hayatında Kutsal Ruh’un nasıl çalıştığını göreceksiniz. İste¬fanos’un adı Grekçe’de “taç” anlamına gelmektedir. Taç, başa takılan ve kişiyi onurlandıran bir süstür. Halka açık törenlerde, yarışma ya da savaş kazanan kişilere takılır. Ayrıca mecaz olarak hizmet etmiş ve sadakatli bir yaşam sürmüş olanlara verilen bir ödüldür. Ne ilginç bir rastlantıdır ki, İstefanos cennete doğru koşulan yarışın şehitlik tacını ilk alan kişi olmuştur. Tanrı’nın huzuruna taşlanarak öldürüldükten sonra çıkmıştır. Grek asıllı İstefanos, müjdenin mesajını duymuş, yüreğini Mesih’in gücüne açmış ve günahlarının bağışına kavuşmuştu. Kutsal Ruh’la doluydu ve Ruh’un armağanları onda gerçekten belirgin bir şekilde görünüyordu. İstefanos doğru bir adam değildi; kendi ruhsal doğruluğuyla değil, Mesih’in Ruh’u sayesinde doğru kılındı. Mesih kendi kanı aracılığıyla onu temiz kıldı. Günahkâr insanın hayatında görünen Tanrı bu işi aslında tek bir kelime ile açıklanır: “Lütuf”. Mesih’in armağanlarını, O’nun kanı aracılığıyla paklanmış olanlardan başkası hak etmez. Bizler O’nun doluluğuyla, lütuf buluyoruz (Yu.1:16).

Bu bereketlerin özü, Tanrı’nın gücüdür. Çünkü bu güç; sevgi, alçakgönüllülük ve paklık içerisinde olan inanlıda Kutsal Ruh aracılığıyla büyür. Mesih’in gücü, inanlılar aracılığıyla kilisede mucizeler ve belirtilerle ortaya çıkabilir, tabii kişi kendisini alçaltmalı ve gururunu kırmalıdır. Mesih tanıkları aracılığıyla çalışır. Sanki onların arasındaymış gibi onları kurtarır, iyileştirir ve bereketler. Tıpkı daha önce dünyada fiziksel olarak bulunduğu zamanlardaki gibi…

İstefanos gerçekten ateşli bir vaizdi. Kendi yüceliği için yaşamadı. Yahudiler’in fanatik sinagoglarına dalarak, orada çarmıhta ölmüş ve dirilmiş olan Nasıralı İsa Mesih hakkında tanıklık etti. Yani İsa’ya tanıklık eden sadece elçiler değildi. Ruh’la dolu olan herkes O’na tanıklık edebilir ve Tanrı’nın sevgisini anlatabilir.

İstefanos Grekçe konuşan bir Yahudi sinagoguna girdi. Bunlar dağılmış bir Yahudi topluluktu ve Eski Antlaşma’yı Grekçe okuyorlardı. Birçok Yahudi gibi müjdenin mesajını tam olarak dinlemediler. Onun yerine düşüncelerinde bu öğretinin yanlış ve doğrularını aradılar. Eğer bu öğretişi takip ederlerse ne olabileceğini düşündüler. İstefanos’la Eski Antlaşma gelenekleri hakkında tartıştılar. Fakat felsefi anlamda eğitimli olan bu adamlar İstefanos’un Kutsal Ruh’tan aldığı bilgeliğe karşı duramıyorlardı.

Ancak kendi inançlarına karşı gelen bir suç işlenmesinden dolayı bu eğitimli kişiler alev gibi parlamıştı. İnsanları, yöneticileri bu adama karşı kışkırttılar. Arkasından iş çevirmeye başladılar. En sonunda onu yakalayıp Yüksek Kurul’un önüne çıkartmak için uygun bir zaman kolladılar. Bu kurulda soruşturma yapılırdı ve birçok yönetici bulunurdu.

Kâhinler ve yasa bilginleri onun yakalanmasından sevinç duydular. Gamaliel’in söylediklerinden sonra bu İsa safsatasını savunan kişiler çoğalmaktaydı. Şimdi de bu adam onların arasındaydı (5:34-40). O ana kadar Yeruşalim’deki ilk kilisenin inanlıları tipik birer Yahudi ve sadık birer Hristiyandılar.

Liderler, bu olayların başlamasıyla bir şeylerin değiştiğinin farkına vardılar. Bu ruhsal bir devrimdi ve Yahudi geleneklerinden uzaklaşma başlamıştı. Daha önce başkâhinin on iki elçiyi ölüm cezasına çarptırmadığını görmüştük, çünkü yasalara uymuşlar ve tapınak düzenine saygı göstermişlerdi. Fakat İstefanos hakkındaki suçlamalar, önceki elçilerin durumundan çok daha farklıydı. İstefanos hem yasa hem de tapınak düzenine karşı gelmekle suçlanıyordu. Bu bölümü dikkatlice okuduğumuzda ona karşı kullanılan 6 farklı suçlama göreceğiz. Bu suçlamaları yalancı tanıklar yapıyordu. Onların tanıklığı İstefanos’un verdiği vaazları yanlış anlamalarından kaynaklanıyordu.

İstefanos sinagogdayken, İsa’nın çarmıhta tüm insanların suçlarını affettiğini söyledi. Onlar da bu söz üzerine tartıştılar: “O zaman sen tapınağa ihtiyacımız olmadığını mı söylüyorsun? Öyleyse tüm yüce törenlerimize de ihtiyaç yoktur!”

İstefanos, Yahudiler’e ayrıca insanın kurtuluşunun İsa’ya olan imana dayalı olduğunu söyledi. Eğitimli bu kişiler hemen ona karşı çıktılar ve eleştirmeye başladılar: “O zaman sen yasanın, Tanrı yasası olduğuna inanmıyorsun. Bunlara inanıp yaşayarak doğru kılınacağımıza inanmıyorsun.” Aslında İstefanos onlara yasanın iyi ve kutsal olduğunu söylemişti, fakat insanın yüreğinin kötü olduğunu ve yasanın gereklerini tamamıyla yerine getiremediğini açıklamıştı. İşte bunun için Tanrı yasasının bizi mahkûm ettiğini anlattı. Yasa asla bizi kurtaramazdı!

Yine köpüren Yahudiler öfkeyle sordular: “Musa bizlere Tanrı ile yapılan iyi bir antlaşma vermedi mi? O bizimle Tanrı arasındaki tek aracı değil midir?” İstefanos buna, “Mesih ölümden dirilen tek kişidir, Tanrı ile beraber yaşar ve bizim için aracılık eder” diye yanıt verdi. “Sadece Mesih, Tanrı’yla ilişkimizi düzeltebilir, Musa değil!”

Yahudiler İstefanos’u tuzağa düşürmek için soru sormaya başladılar: “Yani sen küçümsenip çarmıha gerilen İsa’nın yaşayan Rab olduğunu ve Tanrı’nın sağında oturduğunu mu söylüyorsun? Bunları Davut’un peygamberliğine (Mez.110) mi dayandırıyorsun?” İstefanos bu sorulanı tamamen onayladı. Ama İsa’yı tanrısal bir konuma koyduğu için küfür etmekle suçlandı.

Ferisiler, Yahudi din adamlarının, Tanrı’nın doğru bir şekilde övülebilmesi için yargı ve kurallar konusunda yasacı olmaları gerektiğini söylediler. Fakat İstefanos, yasanın temelini oluşturan şeyin tanrısal sevgiden başka bir şey olmadığını anlattı. Bu sevginin bizleri her yasaktan kurtarıp Tanrı’ya özgürce hizmet etmemizi sağlayacağını açıkladı.

Yahudiler gittikçe öfkelendiler ve Kutsal Ruh’un hoş sesine karşı durdular. Son olarak İstefanos onlara Mesih’in yakında tekrar geleceğini anlattı. Ancak O gelmeden önce Tanrı’nın öfkesi Yeru¬şalim’e gelecek ve eğer Eski Antlaşma inanlıları pişman olup tövbe etmemişlerse, tapınağı yok edecekti.

Sahte tanıklar ona karşı suçlamalarda bulununca, ulusun önde gelenleri gözlerini ona diktiler. Aralarında duran, Kutsal Ruh’la dolu ve yüzü melek yüzü gibi parlayan bu anlaşılamaz adamı şaşkınlık ve öfkeyle incelediler.

Dua: Ya Rab, eski hayatımızdan kalan inançların bizlerden uzaklaşmasını sağla! Artık bu yüzeysel şeylere bakmayalım, seni imanla takip edelim. Amin.

Soru 33: Neden sadece İstefanos suçlandı? Neden elçiler bu suçlamaya dahil değildiler?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on September 28, 2012, at 10:27 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)