Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Mark - 077 (Signs of the End of the Universe)
This page in: -- Arabic -- English -- Indonesian -- Tamil -- TURKISH

Previous Lesson -- Next Lesson

MARKOS - İsa Kimdir?
Mesihin İncilinin Markos Göre Yorumu
BÖLÜM 7 - İSA’NIN ZEYTİN DAĞINDA KUDÜS’ÜN GELECEĞİ VE DÜNYANIN SONU HAKKINDA YAPTIĞI BİR KONUŞMA (Markos 13:1-37)

4. EVRENİN SONUNA İLİŞKİN BELİRTİLER (Markos 13:14-18)


Markos 13:14-18
14 "Yıkıcı iğrenç şeyin, bulunmaması gereken yerde dikildiğini gördüğünüz zaman -okuyan anlasın- Yahudiye'de bulunanlar dağlara kaçsın. 15 Damda olan, evinden bir şey almak için aşağı inmesin, içeri girmesin. 16 Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin. 17 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! 18 Dua edin ki, kaçışınız kışa rastlamasın.

İsa saptırıcılar aracılığıyla gelecek olan denemelerden öğrencilerini sakındırdıktan sonra baskılara, işkencelere rağmen dünyaya Müjde’yi duyurmalarını emretti.

Rab’bin kiliseye ilişkin bahsettiği “yıkıcı iğrenç şey” den Daniel kitabında üç kez söz edilir. Değişik biçimlerde yorumlanmıştır.

A- M.ö.168 yılında Suriye kralı Antiyohus Ebifanes Romalıların hoşuna gider düşüncesiyle Kudüs tapınağının hemen ortasına bir Roma tanrısı için sunak yaptırmış, Yehova’ya kurban takdimini ise yasaklamıştı. Bu, genel yıkımın öncesinde meydana gelen bir iğrençlikti (Daniel 9:27, 11:31, 12:11).

B- M.s. 40 yılında Kayzer Kaligula kutsal tapınakta tapınılmak üzere kendi heykelinin dikilmesini emretti, ancak heykel daha bitirilmeden öldü. Kilise üyelerinin bu olaylar karşısındaki şaşkınlığını tahmin edebiliriz.

C- Roma orduları M.s. 70'de Kudüs surlarını kuşattığında kent ve tapınaktaki kimi coşkulu kişiler ortak savunma kumandanlığını ele geçirmek için savaşmış, çarpışmalar esnasında öldürülen rahiplerin kanı tapınak alanındaki kurbanların kanına karışmıştı.

Yahudilerden oluşan kilise işte o zaman Mesih’in ne demek istediğini anladı: “...Yahudiye’de olanlar dağlara kaçsın.” Ürdün yakasına, Bella kentine doğru kaçtılar. Rab, kilisesinin İsrail üzerine dökülen yargı gazabından kurtulmasını sağladı.

Roma kuşatması dehşet verici bir hal aldı. Hac için gelen, Paskalya bayramını kutlamak için kentte bulunan binlerce kişi yüzünden açlık tehlikesi baş gösterdi. Zamanla şiddetini artıran yiyecek kıtlığı yüzünden insanlar akıllarını kaybetti, anneler çocuklarını yediler. Çokları kendilerini diri diri çarmıha çivileyecek olan Romalılardan kaçtılar. Kudüs’ün dört bir yanı çarmıh ormanına dönüştü, Allah’ın masum Oğlunu bundan kırk yıl önce utanç çarmıhına çivileyen Kudüs aynı akıbete uğruyordu.

Şehirdeki gayretli imanlılar hâlâ aç ve ümitsiz halkı, “Korkmayın, Allah bizi er geç kurtaracaktır. Tapınağı güvencemizdir” diyerek teselli ediyorlardı.

Romalı komutan Titus kenti sonunda ele geçirdi, halkı kadın erkek, genç yaşlı köle olarak dünyanın dört bir köşesine sattı. Allah’ın tapınağı ölü ve yıkık kent üzerindeki öfkesinin bir simgesi olarak alevler arasında kayboldu.

Yıkıcı iğrenç şey” dünyamızın da sonunu gösterir. İncil bir takım ipuçlarıyla bu deyimin ne anlama geldiğini öğretiyor. Buna göre, kimi din adamlarının kafa kafaya verip Kutsal Kitap metnini değiştirmek istemeleri ya da dünya dinlerini birleştirmeye çabalamaları bu sınıfa girebilir. Ya da dünyada Allah Ruhunun biricik tapınağı olan Mesih kilisesi yerine Kudüs’te “halklar” için bir tapınak inşası da aynı sözcükle nitelenebilir. “Yıkıcı iğrenç şey” bir başka “Mesih” in gelip bu yeni tapınağa kurulması, kederli dünyaya barış getirdiğini iddia ederek kendisine ibadet edilmesini istemesi olabilir (II Selaniklilere 2:3-12, Esinleme 13:1-9). İşte o zaman uyanık olmalı, ruhları ayırmasını bilmeliyiz. Doğruca Allah’tan yol göstermesini dilemeli, O’ndan gelen sese hemen kulak verip uymalıyız. Bu köyümüz, kentimiz, servetimizden uzaklaşmamızı buyursa bile. Unutma, önce “yıkıcı iğrenç şey” sonra yıkım!

İsa Yahudi asıllı imanlılarından dua etmelerini, kaçmaları gereken anın kışa rastlamaması için yakarmalarını istedi. İsa’nın zayıf ve küçüklere karşı şefkatinin yargı söz konusu olduğu an bile gücünü yitirmediğini görüyoruz. O izleyicilerinin bekçisidir. Kilisesini kendi gözbebeği gibi esirger, acıların ortasından çeker kurtarır.

Dua: Kutsal Allah, yargım adildir. Acıyı ve ölümü hepimiz hakkettik. Biricik Kurtarıcı Nasıralı İsa’yı bize gönderdiğin için şükrederiz sana. O’nun kanı bizi her günahtan arındırır. Son yargımın çalkantısında uyumayıp, bize duyurulan belirtileri kavrayabilmemiz için zihinlerimizi uyanık tut. Sesini duymamızı sağla. Kusursuz bir itaatle istemini gerçekleştirebilmemiz için bize güç ver. Amin.

Soru 30: “Yıkıcı iğrenç şey” ne anlama geliyor?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on January 30, 2013, at 10:34 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)