Home
Links
Bible Versions
Contact
About us
Impressum
Site Map


WoL AUDIO
WoL CHILDREN


Bible Treasures
Doctrines of Bible
Key Bible Verses


Afrikaans
አማርኛ
عربي
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
Basa Jawa
Basa Sunda
Baoulé
বাংলা
Български
Cebuano
Dagbani
Dan
Dioula
Deutsch
Ελληνικά
English
Ewe
Español
فارسی
Français
Gjuha shqipe
հայերեն
한국어
Hausa/هَوُسَا
עברית
हिन्दी
Igbo
ქართული
Kirundi
Kiswahili
Кыргызча
Lingála
മലയാളം
Mëranaw
မြန်မာဘာသာ
नेपाली
日本語
O‘zbek
Peul
Polski
Português
Русский
Srpski/Српски
Soomaaliga
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tiếng Việt
Türkçe
Twi
Українська
اردو
Uyghur/ئۇيغۇرچه
Wolof
ייִדיש
Yorùbá
中文


ગુજરાતી
Latina
Magyar
Norsk

Home -- Turkish -- Acts - 114 (The First Hearing of the Trial)
This page in: -- Albanian? -- Arabic -- Armenian -- Azeri -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Igbo -- Indonesian -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- TURKISH -- Urdu? -- Uzbek -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

Elçilerin İşleri - MESİH'in Zafer Alayı!
Studies in the Acts of the Apostles
Bölüm 2 - Diğer Uluslara Verilen Vaazların Raporları Ve Antakya'dan Roma'ya Kadar Kurulan Kiliseler - Kutsal Ruh Tarafından Görevlendirilen Elçi Pavlus'un Hizmeti (Elçilerin İşleri 13 - 28)
E - PAVLUS’UN YERUŞALİM VE SEZARİYE’DE TUTUKLANMASI (Elçilerin İşleri 21:15 - 26:32)

9. Sezariye’de Duruşmanın İlk Celsesi (Elçilerin İşleri 24:1-23)


Elçilerin İşleri 24:10-23
Valinin bir işareti üzerine Pavlus şöyle karşılık verdi: “Senin yıllardan beri bu ulusa yargıçlık ettiğini bildiğim için, kendi savunmamı sevinçle yapıyorum. Sen kendin de öğrenebilirsin, tapınmak amacıyla Yeruşalim’e gidişimden bu yana sadece on iki gün geçti. Beni ne tapınakta, ne havralarda, ne de kentin başka bir yerinde herhangi biriyle tartışırken ya da halkı ayaklandırmaya çalışırken görmüşlerdir. Şu anda bana yönelttikleri suçlamaları da sana kanıtlayamazlar. Bununla birlikte, sana şunu itiraf edeyim ki, kendilerinin tarikat dedikleri Yol’un bir izleyicisi olarak atalarımızın Tanrısı’na kulluk ediyorum. Kutsal Yasa’da ve peygamberlerin kitaplarında yazılı her şeye inanıyorum. Aynı bu adamların kabul ettiği gibi, hem doğru kişilerin hem doğru olmayanların ölümden dirileceğine dair Tanrı’ya umut bağladım. Bu nedenle ben gerek Tanrı, gerek insanlar önünde vicdanımı temiz tutmaya her zaman özen gösteriyorum. Uzun yıllar sonra, ulusuma bağışlar getirmek ve adaklar sunmak için Yeruşalim’e geldim. Beni tapınakta adaklar sunarken buldukları zaman arınmış durumdaydım. Çevremde ne bir kalabalık ne de karışıklık vardı. Ancak orada Asya İli’nden bazı Yahudiler bulunuyordu. Onların bana karşı bir diyecekleri varsa, senin önüne çıkıp suçlamalarını belirtmeleri gerekir. Buradakiler de, Yüksek Kurul’un önündeki duruşmam sırasında bende ne suç bulduklarını açıklasınlar. Önlerine çıkarıldığımda, ‘Bugün, ölülerin dirilişi konusunda tarafınızdan yargılanmaktayım’ diye seslenmiştim. Olsa olsa beni bu konuda suçlayabilirler.” İsa’nın yoluna ilişkin derin bilgisi olan Feliks duruşmayı başka bir güne ertelerken, “Davanızla ilgili kararımı komutan Lisias gelince veririm” dedi. Oradaki yüzbaşıya da Pavlus’u gözaltında tutmasını, ama kendisine biraz serbestlik tanımasını, ona yardımda bulunmak isteyen dostlarından hiçbirine engel olmamasını buyurdu.

Pavlus savunmasına başladığında, Yüksek Kurul tarafından görevlendirilmiş konuşmacının acı dolu uzun konuşmasında yaptığı gibi, övgü dolu sözlerle valiyi yüceltmedi. Ama dürüst bir şekilde Feliks’in Filistin’de uzun yıllardır görev yaptığını ve özellikle de eşi Yahudi olduğu için de toplumu iyi tanıdığını ve duygularını iyi bildiğini belirtti. Bu mahkemede kendi adına değil de Mesih’in adına bulunduğunu bilmesi, Pavlus’un kendisini savunurken daha rahat ve güvende olmasına yardım etti. Böylece, hayatının da bağlı olduğu o konuşmayı cesur bir şekilde yaptı.

Kendisinin, genel Roma düzenini bozan ve düzenbaz bir asilikle suçladıkları ilk şikâyetlerini, son ziyaretinde Yeruşalim’de sadece on iki gün kaldığını ve bu süre içerisinde de ne sinagogda ne de tapınakta, şehirde ya da şehrin herhangi bir yerinde hiç kimseyle bir konu üzerine tartışmadığını kanıtlayarak çürüttü. Tapınma için bir rehberlik arayarak sadece hazırlanmıştı. Efes’te yükselen isyanla suçlanmasına cevap olarak da; Asya İli’nde bulunan Yahudiler’in tanık olarak getirilmelerini talep etti. Efes’te olan olaylar Pavlus yüzünden değil, gümüşçü Dimitrios tarafından çıkartıldığı ve muhtemelen de Yahudiler tarafından körüklendiği için istekli bir şekilde gelmediler. Bunun için, Pavlus Anadolu ve Makedonya’daki şehirlerde herhangi bir sorun yaşamamıştı. Pavlus’un karşıtları sinagogdaki tartışmalarda onu alt edemeyince, şiddete başvurmuşlardı.

Pavlus, büyük Roma İmparatorluğu’nun düzenini bozmakla ilgili suçlamayı reddettiğinde, Yasa’da ve peygamberlerce de kayıtlı olduğu gibi, bir mezhep değil ama Tanrı’nın doğru yolu olan Mesih’in yoluna ait olduğunu toplum önünde itiraf etmiş oldu. Romalılar ilk zamanlardan itibaren belirli dinlerin dini uygulamalarına izin vermişlerdi. Ancak yeni inançlar denetim, eziyet ya da yasak altındaydı. Bu nedenle Pavlus, Yeni Antlaşma’nın Eski Antlaşma’dan kopmuş ayrı bir din olmadığını, ama gerçek bir taç ve onun tamamlanması olduğunu kanıtlamakla daha çok ilgileniyordu. O, tüm bunları geçmişte bıraktığı için geçmişin kalıntıları ve gelenekleriyle yaşamadı, ama her şeyin ötesinde, tüm insanlığın amacı doğrultusunda ileride olan şeylere doğru, daha da ileriye ulaştı.

Bu hoşgörülü, hayat dolu ve heyecan verici iman, onun vicdanını da uyandırdı. Bunun da ötesinde, Mesih’in kanı onun yüreğini akladıktan ve Kutsal Ruh ona yeni bir yürek verdikten sonra, bu Tanrı adamı Tanrı’yla birlikte topluluğunun içinde kırgınlık olmadan kalmak için ruhunu eğitti. Peki ya sizin vicdanınız ne durumda? Tüm günahlarınız bağışlandı mı? Tüm kötü düşüncelerinizi, temiz olmayan işlerinizi ve kötü işlerinizi Mesih’in tahtı önünde, kutsanma ve onaylanmayı da tecrübe ederek O’ndan bağışlanma ve aklanma dileyerek itiraf ettiniz mi? Vicdanınız size öğretecektir. Onları sonsuza kadar kayıt ederek ve karşınıza çıkararak sizi günaha düşmekten koruyacak ve kötü işlerinize karşı tanıklık ederek uyaracaktır. Vicdanınızın sesini dinleyin ve onu yüzeysellik, eğlence ve boş konuşmalarla bastırmayın. Mesih bilinçaltınızı aklamak ve onu kendi gerçeği, saflığı ve lütfuyla doldurmak ister. Tanrı’ya yaklaştığınız oranda vicdanınız etkin olup hassaslaşacaktır. Böylece Tanrı’nın arzuladığı akıllıca ve iyi işlere yönlenebileceksiniz. O yüreklerinizi teselli eder ve sizleri doğruluğunuzun ve huzurunuzun kaynağı olan çarmıha yönlendirir.

Pavlus, kendisine odaklanarak kendi psikolojik duygularıyla yaşamadı. Tam tersine ihtiyaç içindeki kardeşlerine bakarak, Kutsal Ruh’un ondan yapmasını istediklerini yaptı. Yeruşalim’deki ihtiyaç içindeki yoksulların yararlanması için oldukça cömert bağışlar topladı. Pavlus Yeruşalim’e çalıp çırpmak için değil, onlara maddi yardımda bulunmak için geldi. Pavlus anlaşmazlık çıkarmak için değil, barış yapmak için oradaydı.

Vali Feliks kısa sürede Pavlus’un nasıl bir insan olduğunu anladı. Zaten Sezariye’de görevli Roma subayı Kornelius bir Mesih inanlısı olduğu için, Hristiyanlığı biliyordu. Yahudiler’in, kendilerini sömürgeden kurtarmak için göklerden gelecek bir Mesih beklentisi içinde olduklarını Roma istihbaratı çok iyi biliyordu. Ancak Pavlus Yahudiler’in bu politik ve gerektiğinde savaşabilecek kanadından hiç hoşlanmıyordu. İdeali, silah kuşanmış öğrencileri tarafından savunulmaktansa, çarmıhta ölmeyi tercih eden İsa için yaşayan, alçakgönüllü ve hizmet eden biri olmaktı. Böyle bir yaşam sürmek isteyen Romalılar’dan asla korkmaz!

Feliks aynı zamanda ne Yahudiler’in kuruluyla, ne de başkâhinlerle sorun yaşamak istemiyordu. Böylece bir uzlaşmaya vardı; Pavlus’u ölüm cezasına çarptırmayacaktı. Sezariye’deki inanlıları ziyaret etmesine, dinlenmesine ve toplulukla bir araya gelebilmesine izin verdi. Tapınağın kirletilmesiyle ilgili olarak da onları korumaya devam ederek başkâhinlerle de yasal olarak koruyucu, bazı haklarla ilgili işbirliğine gitti. Ayrıca Yeruşalim’deki komutan hakkında soruşturma açmayı ve bu müdahalesinin nedenini öğrenmeyi de istedi. Vali böyle yaparak iki efendiye birden hizmet etmeye çalışmıştı. Pavlus’un iki yıldan fazla bir süre hapiste kalmasını sağlayarak ona da haksızlık etti. Bu uzun süre, Pavlus için dua ve dinlenmeyle geçti. Muhtemelen bu süre boyunca Mesih’in lütfunun zenginliği, şelale gibi onun içine aktı. Pavlus hapisteyken karamsar olmadı. Ruhu canlı, dikkatli ve etkindi.

Dua: Rab, haksızlığa sakince katlandın. İnsanlar bizi unuttuğunda ya da bize acı verdiğinde onlara kızmamayı öğret. Bizleri Kutsal Ruhun’la doldur. Böylece seni övgülerle yüceltebilelim ve seni sevebilelim. Amin.

Soru 114: Pavlus Eski Antlaşma’nın, Hristiyan inancından ayrı olmadığını nasıl ve neden kanıtladı?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on September 28, 2012, at 11:36 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)