Waters of LifeBiblical Studies in Multiple Languages |
|
Home Bible Treasures Afrikaans |
This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Bengali -- Burmese -- Cebuano -- Chinese -- Dioula? -- English -- Farsi? -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Kyrgyz -- Malayalam -- Peul -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Thai -- TURKISH -- Twi -- Urdu -- Uyghur? -- Uzbek -- Vietnamese -- Yiddish -- Yoruba
Previous Lesson -- Next Lesson YUHANNA - Işık Karanlıkta Parlıyor Bölüm 2 - IŞIK KARANLIKTA PARLIYOR (Yuhanna 5:1 - 11:54)
C - İSA’NIN KUDÜS’Ü SON ZİYARETİ (Yuhanna 7:1 - 11:54) KARANLIK IŞIKTAN AYRILIYOR
2. Doğuştan Kör Olan Adamın İyileştirilmesi (Yuhanna 9:1-41)
b) Yahudiler İyileşen Adamı Sorguluyorlar (Yuhanna 9:13–34)YUHANNA 9:13-15 Yahudi yaşamı, şeriat zindanıydı. Doğuştan kör adamın gözlerinin açıldığına sevinecekleri yerde, Sept (cumartesi) günü titizlikle uyulması gereken iş görmeme buyruğunun çiğnenmesine öfkelendiler. Gerçekleşen şifanın Allah’tan mı, yoksa şeytani bir güçten mi kaynaklandığını bildirmesi için, komşuları ve casuslar gözleri açılan adamı Ferisilerin yanına götürdüler. İsa hakkında uzun bir sorgulama başladı. Gözleri açılan genç, yaşadığı mucizeyi bu kez, yakınlarına anlattığından daha kısa aktardı; sevinci, İsa düşmanlarının kinleri yüzünden gölgelenmişti. YUHANNA 9:16-17 Genç adam Mesih’in kendisinde gerçekleştirdiği mucizeyi anlatır anlatmaz, şeriatçılar tartışmaya başladılar. Kimileri, İsa’nın Allah’tan güç almasının imkânsız olduğunu, çünkü O’nun Sept günüyle ilgili buyruğu çiğnediğini söylüyorlardı. Bunlar, şeriat mantığıyla İsa’yı çoktan mahkum etmişlerdi. Diğerleri ise, kör doğan adamın günahı, gözlerinin bir şifa mucizesiyle açılması hakkında düşünüyorlardı. “Bu mucizenin daha derin bir anlamı olsa gerek” dediler. “Çünkü bu olay, Allah’ın bağışlayan gücüyle yakından ilgili. İsa’nın günahkâr olması mümkün değil; çünkü O, adamın günahını bağışlamasaydı, gözleri açılmazdı.” Bu iki grup birleşemedi, aralarında derin bir ayrılık baş gösterdi. Aslına bakılırsa, her iki grup da, çağımızda çirkin bir yüzeysellikle İsa konusunda “tartışan” çoğu insan gibi, ruhsal körlerden oluşuyordu. Ardından, sorgulamak için gözleri açılan adamı yanlarına getirttiler. Ona, İsa’nın kendisine, şimdiye kadar anlattıklarından başka bir şey söyleyip söylemediğini, İsa hakkında ne düşündüğünü sordular. Böylesi bir sorgulama, İsa hakkında bilgisi olmayanlar için yararlıdır. Böyleleri, yeniden doğanlara bilmek istedikleri her konuyu sorsunlar. Çünkü onlar, kavuşmuş oldukları günahların affını; tanrısal öfkeden nasıl kurtulduklarını seve seve anlatacaklardır. Allah’ı ancak ruhsal doğumumuz aracılığıyla görebiliriz. Gözleri açılan adam da kendisine sordu: “Kimdi bu İsa?” O’nu halkının tarihinde görülen sayılı iman önderleriyle karşılaştırdı. Uzun İbrani tarihinde kuşkusuz, çok sayıda önemli ve olağanüstü şahsiyetler görülmüştü. Fakat onlardan hiçbirisi, doğuştan kör bir insanın gözlerini açamamıştı. İsa’nın bu eylemi, düşünen her insana, O’nun eşsiz bir Kurtarıcı olduğunun ipucunu verir. Genç adam İsa için, “O bir peygamberdir” dedi. “Sadece geleceği bilmekle kalmayan, Allah’ın gücüyle şu an çalışan, yüreklerde gizli olanı ortaya çıkaran ve Allah’ın istemini bildiren bir peygamber.” YUHANNA 9:18-23 Ferisiler, İsa’nın yapmış olduğu mucizeleri Eski Antlaşma’yla karşılaştırmadıkları gibi, O’nun ne Allah’tan geldiğini, ne de bir peygamber olduğunu itiraf ettiler. Çünkü O’na hak verseler, kendi kendilerini mahkum etmiş olacaklardı. Birden akıllarına, tüm bu şifa olayının uydurma bir haber ya da vehim olabileceği geldi. Gözleri açıldığı söylenen genç, zaten kör değildi. Böylesi bir mucizenin İsa tarafından gerçekleştirildiğini inkâr yolunda, her yoruma açıktılar. Çünkü, daha doğumundan önce anne babasının günahlarıyla kirlenmiş, doğuştan kör bir insanı -inançlarına göre- hiçbir insan iyileştiremezdi. Adamın annesini, babasını da getirdiler. Gözleri açıldığı için oğullarının ahlak polisiyle başının belaya girdiğini, sorgulandığını duymuşlardı. Ferisilerden korktukları için çekinerek konuştular. İsa’nın güçlü düşmanlarının hışmına uğramamak için oğullarının kendilerine daha önce anlattıklarını inkâr ettiler; ona arka çıkmadılar. Aksi takdirde, havradan çıkarılmaları söz konusuydu. Havradan çıkarılmak, toplumdan dışlanmak, her türlü haktan yoksun bırakılmak anlamına geliyordu. Yahudilerin İsa’ya duydukları kin, sadece O’nu değil, tüm izleyicilerini de yok etmeyi hedefliyordu. DUA: Rab İsa, sana şükrederiz, çünkü sen, Allah’ın beden almış gücüsün. Kovuşturma anında, rahatımızı, güvenliğimizi senin sevgine tercih etmekten bizi esirgemeni diliyoruz. Seni inkâr etmektense, ölmeyi arzulayabilmemiz için bize cesaret ve kendini inkâr ruhu ver. SORU:
|