Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Mark - 019 (Withered Hand Restored on the Sabbath)
This page in: -- Arabic -- English -- Indonesian -- Tamil -- TURKISH

Previous Lesson -- Next Lesson

MARKOS - İsa Kimdir?
Mesihin İncilinin Markos Göre Yorumu
BÖLÜM 3 - İSA’NIN TEVRAT BİLGİNLERİ VE ŞERİAT SAVUNUCULARI İLE ÇATIŞMASI (Markos 2:1 - 3:6)

5. Cumartesi günü eli kurumuş adamın iyileştirilmesi (Markos 3:1-6)


Markos 3:1-6
1 İsa yine havraya girdi. Orada eli sakat bir adam vardı. 2 Bazıları İsa'yı suçlamak amacıyla, Şabat Günü hastayı iyileştirecek mi diye O'nu gözlüyorlardı. 3 İsa, eli sakat adama, "Kalk, öne çık!" dedi. 4 Sonra havradakilere, "Kutsal Yasa'ya göre Şabat Günü iyilik yapmak mı doğru, kötülük yapmak mı? Can kurtarmak mı doğru, can almak mı?" diye sordu. Onlardan ses çıkmadı.
5 İsa, çevresindekilere öfkeyle baktı. Yüreklerinin duygusuzluğu O'nu kederlendirmişti. Adama, "Elini uzat!" dedi. Adam elini uzattı, eli yine sapasağlam oluverdi.
6 Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsa'yı yok etmek için Hirodes yanlılarıyla hemen görüşmeye başladılar.

İsa’nın günlerinde dindar imanlılar şeriat ağının esirleri olmuş, çevrelerindeki insanların sıkıntıları, sorunları karşısında hissizleşmişlerdi. Günah olduğu ve şeriatla uyuşmayacağı gerekçesiyle Cumartesi günü bir hastanın tedavisine dahi karşı çıkıyorlardı.

İsa’nın kendisine her geleni karşılıksız iyileştirdiği, sevgiyle yapılan her işin bir ibadet olduğu kafalarına girmiyordu. Şeriatın istemlerini titizlikle yerine getirmek onlara göre Allah’a giden yolu açmaya yeterdi. Tüm dindarlıklarına rağmen yüreklerinin katılığını sezemediler. Kendilerinden farklı düşünenlere kin kustular, tutuculuklarıyla ruhsal cesetlerden farksızlaştılar.

Evet, kâfirler, tanrı tanımazlar değil, halkın sözüm ona dindarları Allah’ın Oğlunu kin dolu gözlerle izlediler. Amaçları, O’nu dinsel mahkemeye teslim edebilecekleri bir hatasını bulmaktı. Allah’ın sevgisinden habersizdiler ve O’nun ruhu ibadetlerinde dahi kendilerinden uzaktı. Oysa gümrük memurları ve günahlılar Allah’ın Mesih’in bedeninde aralarına geldiğini görüp tövbe ettiler.

İsa tutucu düşmanlarını sevdi. Eli kurumuş adama da aynı sevgi ile yaklaştı. Acı çeken adamı dinleyicilerinin ortasında durdurdu ve Allah’ın sevgisini bir kez daha duyururcasına akıllara durgunluk vereni yaptı.

İsa ne akla ne de mantığa karşıydı. Ancak O ne aklın ne de mantığın kendiliğinden, Allah’ın vahyi olmaksızın dünya ve ahretteki sırları kavrayabileceği görüşündeydi. İsa karşıtlarını sevgisiyle susturdu, her insanın aklına gelebilen sade bir cevapla onlara çaresi sizliklerini hissettirdi.

Doğru olanı bilip de yapmayan kişi günahtadır. Sıkıntılar içinde kıvranan birinin yanından aldırmadan geçmek onu öldürmekle eş vahşiliktedir. Yaralı bir insana sunulan ilk yardım kimi kez ona kurtuluş müjdesinde bulunmaktan daha önemli olabilir. Kanlar içinde bir insanı İncil ile müjdeleyemezsiniz. Onu önce içinde bulunduğu tehlikeli durumdan çıkarman, yaralarını sarman ve karnını doyurman gerekir. Sevgin, seni doğru olanı yapmana yöneltecektir.

Sevgili İsa zamanının dindarlarındaki ruhsal körlüğe öfkelendi. Kutsalın sevgisi O’nun öfkelenmediği anlamına gelmez. Rab’bin öfkesi insanların kendi yüce ruhuyla uyuşamaması nedeniyle yüreğinin derinliğinde duyduğu bir isyandı. Ama O bu ikiyüzlüleri yok etmedi, onlara acıdı. Kibirliklerinde ve soğuk dindarlıklarında ruhsal ölülerden farksız olmalarına karşın, doğru olduklarını sanıyorlardı. Sevgisinin sabrına karşılık Allah’ın kutsal adaleti her günah için denk ceza istemekten geri kalmaz.

Ferisiler zihniyetlerini değiştirmek, yüreklerini Mesih’in sevgisine açmak niyetinde değildiler. Aksine nefretleri daha da arttı, ibadet sonrası kral Herodes’in emniyet güçlerine bağlı memurlarla Mesih’i nasıl ortadan kaldıracaklarını görüştüler. Hizmetinin başlangıcından bu yana O’nun yalnızca bedenini değil, aynı zamanda öğretisini de ortadan kaldırmak, kendisini ise halkı saptıran biri olarak yargılatmak amacındaydılar. Şeriatları ilahları olmuştu ve onun uğrunda Allah’ın Oğlunu feda etmeye hazırdılar. Çölde Mesih’i alt edemeyen şeytansal ruh şimdi O’nu ikiyüzlü dindarlar eli ile yanmak arzusundaydı.

Rab’bin hizmetçilerine ama şükürler olsun. Rab onlara hizmet etme fırsatı tanıdığı sürece kimse onların saçından bir tel bile koparamaz Onların tezgahını bilmesine karşın İsa kaçmadı. Adını dünyaya duyuran Babasının korumasında görevini sürdürdü.

Dua: Kutsal Rab, düşmanlarından korkmadığın, senden nefret edenlerin arasına girip onlara sevgi ruhunu gösterdiğin için sana şükrederiz. Bize kendi sabrını öğret. Herkese lütufla davranıp yalnızca sözlerimizle değil, el emeğimizle de tanıklıkta bulunabilelim. Şeriatın buyruk ve hükümlerine yapışmak yerine kimsesizlere, muhtaçlara yardım elini uzatalım. Bize sabreden bir yürek, bilge bir akıl bağışla ki, Kutsal ruhunun buyruklarına itaat edip vakit varken herkese senin kurtarış müjdeni aktaralım. Amin.

Soru 21: İsa’nın tutucu dindarlara kızıp öfkelenmesinin sebebi neydi?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on January 30, 2013, at 09:55 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)