Waters of LifeBiblical Studies in Multiple Languages |
|
Home Bible Treasures Afrikaans |
This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Azeri -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Igbo -- Indonesian -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- TURKISH -- Urdu? -- Uzbek -- Yiddish -- Yoruba
Previous Lesson -- Next Lesson Elçilerin İşleri - MESİH'in Zafer Alayı!
Studies in the Acts of the Apostles
Bölüm 1 - Yeruşalim, Yahudiye, Samiriye Ve Suriye’de Bulunan İSA MESİH'in Kiliselerinin Temelleri - KUTSAL RUH’un Yönetimindeki ve Elçi Petrus’un Liderliğindeki (Elçilerin İşleri 1 - 12)
A - Yeruşalim’deki İlk Kilise’nin Gelişimi Ve Büyümesi (Elçilerin İşleri 1 - 7)
21. İstefanos'un Savunması (Elçilerin İşleri 7:1-53)
a) Ataların Yaşadığı Günlerin Tarihi (Elçilerin İşleri 7:1-19)Elçilerin İşleri 7:1-8 İstefanos, soruşturma komitesinin önünde oturmuş bekliyordu. Kendi imanını atalarına dayandırarak açıklamıştı. Soruşturmacılar dikkatlice dinledi ve İstefanos’un ortaya sürdüğü önemli konuları gerçekten Eski Antlaşma’yla örtüşüyor mu diye inceledi. Buna göre Tanrı’ya küfür edip etmediğini ortaya çıkaracaklardı, çünkü Tanrı’ya küfür ölüm cezasını gerektirirdi (Lev.24:16). Başkâhin, İstefanos’a yönelik herhangi bir suçlamada bulunmadı. Şikayetçi olanlar onunla zıtlığa düşenlerdi. Başyargıç sanığa şunu sordu: “Seninle ilgili olan bu söylentiler doğru mu?” İstefanos onu dinleyenlere her ne kadar Kutsal Ruh’u almamışlarsa da, “Babalar ve kardeşler” diye seslenerek tam bir saygı gösterdi. Ülkedeki en önemli dinsel kuruma saygılı olduğunu göstermek istiyordu. Onların ilgisini çekmek istiyor ve anlatacağı iman tanıklığını sabırlı bir şekilde dinlemelerini arzu ediyordu. Aramice ve İbranice konularında deneyimli olmadığı için çok yaygın olan Grekçe Septuaginta çevirisini kullanıyordu. İstefanos imanını bu çeviriyi kullanarak doğruluyordu. İstefanos, İbrahim’in akrabaları arasında yaşadığını ve Tanrı’nın ona putperest olduğu zamanlarda göründüğünü anlattı. Onu kendi hizmeti için seçmiş ve harika bir ulus olmayı vaat etmişti. Ailenin babası diğer hiç kimseden daha doğru olmadığından dolayı Tanrı’yla tanışmak için gerekli niteliklere sahip değildi. Fakat ülkesinde uzun zamandır yaşayan bu kişiyi Tanrı seçmişti. Onu gezgin bir bedevi haline dönüştürdü. Onu ülkesinden, evinden alıp uzaklaştırdı, hayatın kolaylığından çekip aldı ve onu bilinmeyen bir yere gönderdi. Tabii ona her zaman öncülük edeceğini de söyledi. Yaşayan Tanrı bizlerden çok ötede ve ulaşılamaz değildir. O bizlere aracılık eder ve içimizde yaşamak ister. Bir kişiyi seçti ve onun aracılığıyla kurtuluşu getirdi. Eski Antlaşma tarihindeki bu olay İbrahim’in duaları ya da tanrısallığı değildi. Önemli olan şey Tanrı’nın kurtarış iradesi ve bereketiydi. Evet, İbrahim az da olsa Tanrı’ya itaat etmiş, ülkesini tek etmişti, ama babasını ya da Lut’u geride bırakmamıştı. Bunun için Tanrı’nın planlarını ertelemiş oldu. İbrahim, kıraç dağları aştı, verimli vadileri geçti, fakat geldiği bölgede beklediği gibi bir cennet bulamadı. Her yer taş topraktı. Bu bölgeyi iyice dolaştıktan sonra arzuladığı ve sahip olmak istediği bir yer bulamadı. Tanrı ona ve soyuna görebildiği her yeri vereceğini vaat etti, fakat İbrahim’in henüz bir çocuğu bile yoktu. Bu durum, o ve çocuklarına sabırla beklemeleri gerektiğini öğretti. Bu iman ona doğruluk sayıldı. Uzun bir bekleme süresinde görünmeyen ve somut olmayan sonuçlar aldı, fakat Tanrı’ya güvenmeye devam etti. Bu güveni tüm inanlılar için bir örnek oldu. Bu olay Tanrı’nın çağrısına ve seçimin karşı, imanın eşsiz bir cevap olduğunu gösteriyor. Tanrı’nın sesini gerçekten beden almış Mesih’te duyabiliyor musun? Somut bir şey görmediğin halde, ruhsal mirasına tamamen güveniyor musun? Sadık olan Tanrı seni çağırıyor ve seni korumak istiyor. Bizler de Tanrı’ya kalıcı imanlarımızla sadık olmalıyız. Sonunda İbrahim bir esin alarak, Tanrı’nın vaadinin kendi yaşam süresinde olmayacağını, hatta çocuğunun zamanında bile olmayacağını anladı. Kendi soyundan olanların Mısır’da tam 400 yıl köle olarak yaşayacağını öğrendi. Ne kadar uzun bir zaman, öyle değil mi? Tanrı İbrahim’in torunlarının köle olmasına izin verdi, aslında bunu kendileri seçmişti. Bununla beraber, onlarla olan antlaşmalarını fesh etmedi. Kutsal olan kendini, İbrahim ve onun soyundan geleceklere sünnet antlaşması ile bağladı. Bunun için, İbrahim’in tüm soyu bu bereketi aldı. İsmail ve İshak da bu antlaşmanın bir parçası olmak için sünnet oldular. Tanrı’nın antlaşması, yasaları yerine getirmeye değil, sadece O’nun lütfuna bağlıydı. Dua: Kutsal Tanrımız, bizleri Mesih’te seçtiğin için sana şükranlarımızı sunarız. Kendi Ruhun’un aracılığıyla bizleri Yeni Antlaşma’nın birer parçası yaptın ve bu sadece Oğlu’nun kanı aracılığıyla olabilir. Bizlere imanı ve sana güvenmeyi öğret. Böylece bizler de sana sadık bir şekilde egemenliğinin gelmesini bekleyelim. Amin. Soru 34: İbrahim’in hayatındaki gizem neydi? |