Mobile device - Print - Bottom

Previous Lesson -- Next Lesson

1. Elçilerin İşleri Kitabına Giriş ve Mesih’in Son Vaadi (Elçilerin İşleri 1:1-8)

---

ELÇİLERİN İŞLERİ 1:3-5
3 İsa, ölüm acısını çektikten sonra birçok inandırıcı kanıtlarla elçilere dirilmiş olduğunu gösterdi. Kırk gün süreyle onlara görünerek Tanrı'nın Egemenliğine dair konuştu. 4 Kendileriyle birlikteyken onlara şu buyruğu vermişti: «Kudüs'ten ayrılmayın, Baba'nın vermiş olduğu ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin. 5 Şöyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruh'la vaftiz edileceksiniz.»

Mesih’in ölümden dirilmesiyle Tanrı’nın Krallığının parıltısı başladı. Ölü olan birinin mezardan çıkıp 40 gün kadar arkadaşlarıyla zaman geçirdiğini hayal edin, onlarla oturuyor, beraber yemek yiyiyor, sessiz sakin bir şekilde onların arasında bulunuyor. Mesih’in dirilişi öğrencilerin aklını başlarından almıştı, çünkü daha birkaç gün önce kendi gözleriyle onun adaletsiz ve utanç verici bir şekilde mahkum edildiğini görmüşlerdi. Çarmıhtaki utanç verici ölümüne tanık olmuşlardı, liderler ve halk onu aşağılamış, alay etmişlerdi. Cuma günü onun gömüldüğünü görmüşlerdi ve bu ölüm onların ümitlerinin sonuydu.

Diriliş günü yeni bir çağı el fenerinden gelen ışık gibi parlatarak başlatmıştı ve sonsuz bir başlangıcın girişiydi. Mesih’in varlığı Krallığının bu dünyadan olmadığını kanıtlar nitelikteydi, fakat bu krallık Ruhsal bir Krallıktır, imperishable, sevinç, doğruluk, sevgi, gerçek, alçakgönüllülük ve kişisel kontrol. Elçiler bu nefret, kirlilik, gurur, yalan, savaş ve adaletsizliğin ortasında göksel gerçeğin tanımıyla doluydu. Mesih yaklaşık 40 gün boyunca Yasa’dan, Mezmurlar’dan ve Peygamberler tarafından yazılan harika yazılardan öğretti. Tanrı’nın Krallığının parlayan ışığını büyük bir heyecanla beklediler. Şimdi göksel görkem geldi, sonsuz Kral göründü ve bu göksellik Tanrı halkının arasında somut bir şekilde hissediliyor.

Tanrı’nın Krallığı, peygamberlerin öldürüldüğü, Tanrı Oğlunun katledildiği Yeruşalim’de başladı. Yine de Rab gerçek esenliği, esenlik şehrinde kurmayı seçti ve Galileli balıkçıların tekrar Tiberias gölündeki işlerine geri gitmemelerini buyurdu. Onlar bu suç şehrinde dua etmeye devam ettiler, inançlı bir şekilde Tanrı’nın vaatlerinin kendilerinde gerçekleştirilmesini beklediler.

Başlangıçtan beri İsa öğrencilerini gerçek Tanrısal vaadin anlamını anlattı, ki bunun açıkca Mesih'i Tanrı olarak saymak olduğunu gösterdi. Kendisini bir baba olarak açıkladı ve öğrencilerinide kendi biricik çocukları gibi saydı. Güçlü Yargıçtan korkmalarına bir neden yoktu. Çünlü Mesih'in mesajı açıktı. Kutsal Tanrı aynı zamanda merhametli bir babadır. Bu vahiy ile kültürlerimiz dahi değişti. Gelen Krallık, kendi babamızın krallığıdır ve biz çocukları olarak bir prens gibi hizmet etmemiz, yargıç gibi dua etmemiz gerektiğini anlamalıyız. Öğrencileri kendilerini fidye ile Tanrı'nın gazabından kurtaran İsa'nın örneğini izledi.

Luka İsa'nın ağzından çıkan bazı son sözleride kaydetti, “Siz Baba'nın vaadini benden duydunuz”. Bu basit cümle aslında Tanrı Oğlu İsa'nın öğretilerinin bir özeti olarak parlıyor. Muhteşem ve Kutsal olan bizleri bir evlatlık gibi alıyor ve kendi özü ile dolduruyor ve bizleri çocukları yapıyor. İşte bu İsa'nın çarmıhta ölmesinde ki gerçek amaçtı. Bizlerin günahlarını bağışladı, Tanrı'da kurtuluş ve sevgi bulmamızı sağladı. Rabbin adı bizim hayatımızda yüceltilsin.

Bu olaylardan önce, Vaftizci Yahya adında bir adam yeri göğü sarsacak bir değişimin geldiğini biliyordu. Çölde büyümüş Mesih'in habercisi olan Yahya, ayrıca bir çok kötü ve bencil insanın yüreklerinin sertliğinden dolayı Tanrı'nın Krallığını hemen gelmeyeceğini biliyordu. Tövbekarları, sanki hakettikleri ölümün bir belirtisi gibi Ürdün nehrinde vaftiz ediyordu. Sudan çıkışları yeni bir yaratılışı sembolize ediyordu. Yahya bu vaftizin gerçekte insanı değiştirmediğini net bir şekilde belirtti. Suya girmeyle hiç kimsenin düzelmesi ya da değişmesi mümkün değildir. Her ne kadar dünyadaki bütün işlerden kendimizi soyutlasakta kesin Bir şey var ki bizler kin güden, dünyasal ve kötü insanlarız. Çölden gelen bu peygamber, tövbekarları Kutsal Ruh ile vaftiz edecek olan Tanrı kuzusunu işaret etti. Bu kuzu, Tanrı Ruhundan geldi ve kusursuz ve günahsız yaşadı. Kendini lekesiz bir şekilde Tanrı'ya verdi ve ona inanaları Baba ile barıştırarak bu yürekten, bereketli Ruhtan pay almalarını sağladı. Baba'nın vaadinin farkında mısın sevgili arkadaşım? Kutsal Ruh bizlerde konut kurmaya karar verdi. Bu gerçekleştiğinde Mesih yüreklerimizin merkezine geçiyor ve vücutlarımızda Yaşayan Tanrı'nın tapınağı oluyor. Bugün Tanrı'yı kendi hayatına almaya hazır mısın peki? Mesih alçakgönüllü olduğu gibi bizlerde alçakgönüllü olmalı ve Tanrı'nın vaatlerine hazırlanmalıyız. Mesih, Vaftizci Yahya'nın önceden bildirdiği gibi “Sizi Kutsal Ruhla vaftiz ediyorum” demedi, bu yüceliği Babaya bıraktı ve Kutsal Ruh'un kendisinin bize gelme kararını verdiğini öğretti. Baba ve Oğul bizlere tam bir birlik içerisinde Kutsal Ruh'u sunarlar, bunun için Kutsal Ruh Baba'dan ve Oğuldandır. Peki sen arkadaşım, Tanrı'nın isteğinin farkında mısın? İsa Mesih öğrencilerine durun ve dua edin dediği gibi sende Kutsal Ruhu kabul etmek için kendini dua ile hazırlıyor musun?

Dua: Ya Rab İsa, sen Kutsalsın. Sen tövbekarı, Baba ve Kutsal Ruhla tam bir birlik içerisinde vaftiz edersin, ve bizlerde artık yüce Tanrı'nın gazabından korkmayız bunun aksine sevgi, itaat ile Rabbimize yaklaşırız, onun adını yüceltiriz. “Göklarde ki Babamız, adın Kutsal kılınsın” diyebildiğimiz için adını yüceltiriz. Amin

Soru 3: Tanrı'nın Vaadi Nedir?

Mobile device - Print - Top