Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":
Home -- Turkish -- Mark - 015 (Christ Heals a Paralytic and Forgives His Sins)
This page in: -- Arabic -- English -- Indonesian -- Tamil -- TURKISH

Previous Lesson -- Next Lesson

MARKOS - İsa Kimdir?
Mesihin İncilinin Markos Göre Yorumu
BÖLÜM 3 - İSA’NIN TEVRAT BİLGİNLERİ VE ŞERİAT SAVUNUCULARI İLE ÇATIŞMASI (Markos 2:1 - 3:6)

1. İnmelinin iyileştirilip günahlarının bağışlanması (Markos 2:1-12)


Markos 2:1-12
1 Birkaç gün sonra İsa tekrar Kefarnahum'a geldiğinde, evde olduğu duyuldu. 2 O kadar çok insan toplandı ki, artık kapının önünde bile duracak yer kalmamıştı. İsa onlara Tanrı sözünü anlatıyordu. 3 Bu arada O'na dört kişinin taşıdığı felçli bir adamı getirdiler. 4 Kalabalıktan O'na yaklaşamadıkları için, bulunduğu yerin üzerindeki damı delip açarak felçliyi üstünde yattığı şilteyle birlikte aşağı indirdiler. 5 İsa onların imanını görünce felçliye, "Oğlum, günahların bağışlandı" dedi.
6 Orada oturan bazı din bilginleri ise içlerinden şöyle düşündüler: 7 "Bu adam neden böyle konuşuyor? Tanrı'ya küfrediyor! Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?"
8 Akıllarından geçeni hemen ruhunda sezen İsa onlara, "Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz?" dedi. 9 "Hangisi daha kolay, felçliye, `Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa, 'Kalk, şilteni topla, yürü' demek mi? 10 Ne var ki, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye..." 11 Sonra felçliye, "Sana söylüyorum, kalk, şilteni topla, evine git!" dedi. 12 Adam kalktı, hemen şiltesini topladı, hepsinin gözü önünde çıkıp gitti. Herkes şaşakalmıştı. Tanrı'yı övüyorlar, "Böylesini hiç görmemiştik" diyorlardı.

Tanrısal gücün görüldüğü yerde insanlar da toplanır. Zira insanlık ölümün kucağında yaşam doğuran bu yaratıcı gücün susuzluğunu çekiyor. Mesih Babasının yetkisinde İncil’i Müjdeledi. İçinde bulunduğu evler doldu, insanlar O’nu dinlemek için işlerini bıraktılar.

O günlerde Kefarnahum’da yıllardan beri acılar içinde kıvranan bir inmeli vardı. Yürüyerek Mesih'e ulaşamazdı. Ailesi ona kurtarıcıdan, O’nun sevgi dolu sözlerinden, olağanüstü gücünden anlattı. İnmeli Mesih’in gücüne iman etti, dört arkadaşından kendisini Mesih’e taşımalarını istedi. Kurtarıcıya muhtaç dostlarını taşıyan dört insan... Sen de duanda sıkıntılar içinde kıvranan bir insanı o yüce tabibe taşıyor musun?

Çevresindeki kalabalıktan ötürü Mesih’e doğru ilerleyemediklerinden çareyi O’nun oturduğu odanın kalmış ve topraktan örülmüş tavanında bir delik açmakta buldular. Bu delikten inmeliyi iple Mesih’in çevresindeki kalabalığın ortasına indirdiler. Mesih bu insanların imanını gördü, cesaretleri hoşuna gitti. Tanrısal yetkiyle hastaya, “Oğul, günahların bağışlandı” dedi.

Bu söz çoklarının kulağında yankılandı, bedensel acılarından şikayetçi hastanın adeta yüreğine işledi. Fakat o, bu acılardan kurtulacağını umarken, günahlarının bağışlandığını duydu. Belki o an tüm hastalık ve dertlerin hatta ölümün bile insanların kötülük ve günahlarından kaynaklandığını düşündü. Mesih onu nesiller boyu taşına gelmiş insansal bağlardan kurtardı, “oğul” olarak adlandırdı. Mesih’e her inanan kişi Allah’ın oğlu olmuştur. Mesih’e gel! O seni azarlamaz, reddetmez. İmanla O’na yaklaştığın takdirde seni kurtaracaktır.

Ama halkın dar görüşlü dindarları öfkelendiler. Ürkerek içlerinden “Küfrediyor!” dediler, “Günahları tek Allah’tan başka kimse bağışlayamaz.

Yürekleri okuyan Mesih onlara çaresizliklerini, kendisinin öncesiz Tanrı, Yaratıcı ve Kurtarıcı olduğunu, her an günahları affedebileceğini gösterdi. Felçliye kalkıp döşeğini taşımasını, gitmesini söyledi. Zavallı adamdan hemen dualar etmesini, tövbe yakarışlarında bulunmasını istemedi. “Kalk, yatağını topla, evine git!

Kimdir bu “Ben” diyerek konuşan? O “Ben Tanrın Rabbim. Önümde başka Tanrıların olmasın” diyen Rab’den başkası değildir. Dünyada bizimle bulunduğu süre içerisinde birçok kez kendisinden söz etmişti. “Ben dünyanın ışığıyım”, “Ben yaşam ekmeğiyim.” “Ben yol, gerçek ve yaşamım. Benim aracılığım olmaksızın kimse Baba’ya gelemez.” Tutuklandığı zaman kendisine adını sorduklarında, “Ben O’ yum” demişti. O bununla, Allah’ın kendi bedeninde aralarında bulunduğunu anlamalarını istemişti.

İsa’yı seven, O’nun özünü kavrar. Kendisini seven, şeriata sıkı sıkıya tutunup kendi gücüne dayanan kişi ise, gerçekte ruhsal anlamda bir körü andırır. Böyle bir insan göklerden gelen Rab’den nefret eder, Güçlünün sevgisine yüz çevirir.

Dua: Rab İsa, sana tapınırız. Sen gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı’sın. Günahlarımızı bağışladın, bencillik zincirinden bizi kurtardın. Bizi tüm sıkıntılarımızdan kurtardığın için seviniyor ve senden arkadaşlarımızı da kurtarmanı diliyoruz. Onları dualarımızda sana taşıyoruz. Rab, bize ve bağışa arzu duyan her insana acı. Amin.

Soru 17: Mesih günahları bağışlama yetkisini nasıl gösterdi?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on January 30, 2013, at 09:53 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)