Waters of Life

Biblical Studies in Multiple Languages

Search in "Turkish":

Home -- Turkish -- Ephesians - 028 (Does Christ live in your heart? / What does Amen mean?)

This page in: -- Arabic -- English -- German -- Indonesian --TURKISH

Previous Lesson -- Next Lesson

EFESLİLER - Ruh'la Dolun
Mesihin İncilinde Pavlusun Efeslilere Mektubu

Bölüm 2 - Pavlus’un inanç öğretisi (Efesliler 2:1 – 3:21)

Mesih yüreğinde konut kurdu mu? (Efesliler 3:17-19)


Efesliler 3:17-19
17 Öyle ki, Tanrı'nın bütün doluluğuyla dolmanız için, sevgide köklenmiş ve temellenmiş olarak 18 bütün kutsallarla birlikte Mesih'in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, 19 bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz yetsin.

Pavlus diz çöküp yalvarmasını ev hapsi sırasında da sürdürdü. Elçi Efes’teki Kutsallar ve putperest ülkelerdeki tüm Hıristiyanlar adına, Tanrı Ruh’unun diri kiliseler yaratması ve bunların içinde göklerdeki Baba’nın hüküm sürmesi için dua ediyordu.

Başkaları için dua eden Elçi, Baba’nı Ruhu’nun aynı zamanda Oğul’un Ruh’u olduğuna tanıklık ediyordu. Ruh’un Mesih’e iman edenlerin içine düşmesi İsa’nın bu kişinin içinde konut kurması anlamına gelir. Bu gerçeği algılayanlar şaşkınlıktan nefessiz kalırlar. Dünyanın Kurtarıcısı, Kralların Kralı, herkes tarafından aşağılanan çarmıh Ölümlü, Yücelerin Yücesi senin içinde konut kurmak ve sonsuza dek kalmak istiyor. Bu sakinliği, üzerinde düşünmeyi ve imanı gerektirecek bir konudur. Biz kim oluyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu bizim içimizde konut kurmak istiyor? O, kendisini karşılayabilmemiz için, bizi kanıyla temizledi ve Ruh’uyla kutsadı. Bu nedenle dudaklarımızdan şu sözler dökülür: “Benden uzak dur, çünkü ben günahkârın biriyim.” (Luka 5:8) Oysa İsa tüm sevgisi ve sadakatiyle ruhu kırgınların içine girer, oraya yerleşir ve onların ruhsal bedenlerinde konut kurar. Bizim yapmamız gereken tek şey, O’nun kendi açımızdan hakkımız olmayan gelişine teşekkür ve dua etmektir. O’nun lütufkârlığı bizim mantığımızın üstündedir. (Yuhanna 3:15-16,36; 5:24-25; 10:27-28; 17:3) Mesih’in günahkârların içinde konut kurması, O’nun içindeki ebedi yaşamlarının başlaması anlamına gelir. Böyle bir insan ruhsal anlamda nefes almaya ve gerçekten yaşamaya başlar. İsa olmasaydı insanlar ruhsal açıdan ölmüş olacaklardı. Oysa O’nun aracılığıyla ölüler arasından dirilirler. (Yuhanna 5:11-13)

Bu inanç yalnız bir teori değildir, pratik yaşamda da kendisini belli eder. İsa’nın Ruh’u insanın içine düştüğü andan itibaren, Tanrı’nın sevgisi onu yönetmeye, itmeye ve hareket ettirmeye başlar. Pavlus şöyle der; ”Tanrı sevgisi Kutsal Ruh aracılığıyla yüreklerimize dolup taşmaktadır.” (Romalılar 5:5b) Her Hıristiyan bu cümleyi ezberlemeli, günlük yaşamında uygulamalıdır. Tanrı’nın sevgisi artık bize uzak değildir, İsa’yı seven, O’na iman eden ve O’nun sözlerini günlük ekmek gibi yiyen her insanda ete bürünmüştür.

Pavlus Efes ve civarındaki kilise yöneticilerine, Tanrı sevgisinin elverişli toprakta yaşayan bir ağaç gibi kök salacağını, Mesih’ olan sadakatlerinin kayalar üzerine inşa edilmiş bir ev gibi sağlam olması gerektiğini yazar. Doğru inancın ve korkunun kanıtı teorik teoloji veya İncil Bilimi değil, hakkında fazla söz edilmesi gerekmeyen, Mesih’in gücü aracılığıyla gerçekleşecek sevgi hizmetkârlığıdır.

Bu ruhsal uygulamaya göre yaşayan, seven ve tövbe edenler, İsa kilisesinin büyüklüğünü ve genişliğini anlamaya başlar. İşin ilginç yanı, ne Rab İsa, ne de O’nun öğrencilerinin bir kilise binası planlamamış, bu amaçla para toplatmamış ve de herhangi bir yapı inşa ettirtmemiş olmasıdır. Buna karşın irili ufaklı cemaatler oluşturmuşlar, Üç Cevherli Tanrı’nın ruhsal tapınağını kurmuşlardır. Pavlus, İsa Mesih’in Babası’na yakarır, Asya Eyaletinin aile cemaatleri için dua ederken bu ruhsal yapının genişliğini, yüksekliğini, derinliğini ve uzunluğunu gözünde canlandırır.

Bu ruhsal yapının ince matematik hesaplarla ve altından inşa edilmiş olması gerekmemektedir, önemli olan hiç boş kalmaması, her zaman Mesih sevgisini içlerinde taşıyan insanlarla dolup taşmasıdır. Burada Rab, “Yeni bir Yasa” çıkartarak gerçek bir hukuksal devrim başlatmıştır.”Sizlere yeni bir buyruk bildiriyorum: Birbirinizi sevin. Tıpkı benim sizleri sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin.Birbirinize karşı sevgi beslerseniz, herkes öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.” (Yuhanna 13:34-35) İsa Mesih’in Yeni Antlaşma’da geçen konuşmalarını okuyanlar, binin üzerinde emredici ve dört bin hukuki söylemle karşılaşacaktır. Tüm bu buyruklar ve hukuki söylemler Rab tarafından tek bir cümlede özetlenmiştir: “ Benim sizleri sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin.” O böylece kendi bedenini yaşamımızın ve varlığımızın ölçüsü yapmıştır. Böyle bir buyruk kafamızın karışmasına yol açabilir. Hangimiz akrabalarını, dostunu ve de düşmanını, İsa’nın öğrencilerini ve dik kafalı halkını sevdiği gibi sevebilir ki? Bizler doğuştan bencilizdir ve her şeyin kendi etrafımızda dönmesini isteriz. Oysa İsa’nın yolunda gidenler seven bir hizmetkâra dönüşecek, doğuştan gelen böbürlenme huyu giderek küçülürken, tanrısal merhameti büyüyecektir. İsa’nın buyurduklarına ne kadar çok itaat edersek, O’nun her türlü düşüncemizi aşan sevgisinin büyüklüğünü daha iyi anlarız.

Bunun dışında, diz çöken Elçinin, Tanrı’nın tüm doluluğunun Efes ve civarındaki kiliseline dolması için dua etmesi, yeniden tedirginlik içine düşmemize neden olabilir. Tanrı’nın tüm kutsallığı ve yüceliğiyle, içimizde konut kurduğunu kim söyleyebilir ki? Böyle bir kişinin çıldırmış olduğu düşünülebilir.

Oysa Pavlus kiliseler için ne istediğini çok iyi bilmekteydi. Göklerdeki Baba’nın tüm özellikleri O’nun Oğlu İsa Mesih’te toplanmıştır. O Yüksek kâhinlik duasında Babasına “Benimkilerin tümü senindir, seninkiler de benim” diye seslenir. (Yuhanna 17:10) Daha sonra şöyle konuşur: “ Gökte ve yeryüzünde tüm yetki bana verilmiştir.” (Matta 28:18) Bunda önce de: “ Her şey bana Babam tarafından verildi” diye bildirir. (Matta 11:27; Yuhanna 3:35) “Beni görmüş olan Baba’yı görmüştür” diye konuşmakta sakınca görmez.(Yuhanna 14:9) Sonra da şu mesajı verir: “Ben Baba’dayım.” Bu mesajla O’nun şu sözünü doğrulamaktadır: “ Ben ve Baba biriz.” (Yuhanna 10:30) İsa’nın tüm bu açıklamaları, Tanrı’nın doluluğunun insan bedeninde konut kurabileceğini kanıtlar. (II. Koloseliler 2:9-10) İşte bu nedenle, Elçinin göklerdeki Baba’nın özelliklerinin O’nun çocuklarında ortaya çıkması ve gerçekleşmesine ilişkin duası mantıklı ve haklıdır. Bu konuya ilişkin, hedefe odaklanmış eylemleri Elçinin mektuplarında bulabiliyoruz.

“Bizlere verilen Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı’nın sevgisi yüreklerimize dolup taşmaktadır.” (Romalılar 5:5b) “Tanrı’nın insan kavrayışını aşan esenliği, Mesih İsa’da yüreklerinizi ve akıllarınızı koruyacaktır.” (Filipililer 4:7) “ Çünkü Tanrı’nın Ruh’uyla yönetilenler Tanrı’nın oğullarıdır.” (Romalılar 8.14.5.9) “ Yüceliğin Ruhu –Tanrı’nın öz Ruhu-üzerinizde bulunuyor.” (I.Petrus 4:14) “Tanrı’nın hizmetkârları olarak kendimizi her bakımdan beğeninize sunuyoruz.” (II. Korintoslular 6:4-7; 12:9) “Tanrı’nın Hükümranlığı yemek içmek değil, Kutsal Ruh’un içinde adalet, barış ve mutluluktur.” (Matta 5:3-10; 14:17) “Bu sır Mesih’in içinizde olmasıdır; gelecek olan yücelikle ilgili umuttur.” (Koloseliler 1:27) “Beni seven sözümü tutacaktır. Babam da onu sevecektir. Ve ona gelip yanında konut kuracağız.” (Yuhanna 14:23)

Bu seçtiğimiz ayetler üzerinde düşünen, onlara iman ve teşekkür eden herkes; Şayet Mesih yüreğimizde konut kurduysa, Tanrı’nın tüm doluluğu da O’nunla birlikte içimizdedir diyecektir. İçimizdeki tapınak kendimiz değiliz, Mesih’in içimizdeki varlığı hazinemiz ve kazancımızdır.

İsa ve Babası’nın içimizde beraberce konut kurmaları sonucu, yüreğimizde ve duygularımızda patlama yaşayacağız. Bizler hiçbir şeyiz, ancak Üç Cevherli Tanrı tüm alçakgönüllülüğüyle bizi o kadar çok sevmektedir ki, geçmişimizi olduğu gibi kabullenerek ruhsallık ve iman içinde çocukları olmamıza ve öyle kalmamıza izin verir.

Rab ruhsal benciller yaratmamıştır. Elçi Pavlus’un duası tek bir kilise yöneticisi için değil, çoğul kipinde, ancak herkes için yazılmıştır. Mesih’in içindeki Tanrı doluluğu iman eden bireylerin tek tek içinde oluşmaz, Kutsallar topluluğu, kilisenin teselli edilme sevinci, fazla söz gerektirmeyen sevgi hizmetkârlığında ortaya çıkar. Bazı Yahudi okullarında, Tanrı’nın tüm özelliklerinin O’nun yüceliğini oluşturduğu öğretilir. O’nun her adı, sıfatı veya duyguları sonsuz ve büyük yüceliğinin bir parçasıdır. Bunun anlamı şudur: O’nun sevgisi, barışı, beğenisi, sabrı, gücü ve gerçeği bir kilisede veya bir insanda göründüğünde, Tanrı’nın doluluğu belirgin biçimde parlamaya başlar. Ve bu özelliklerin birkaçının uzun bir süre göründüğü yerde hava yalnız dünyevi değil göksel olur. Böyle bir ortamda genellikle suçların ve günahların itirafı ve karşılıklı bağışlanması, İncil’in düzenli okunması ve bireylerin veya kilisenin dualarıyla bağlantılıdır. Mesih içinde iman edenlerin yaşamları, sevgileri ve övgüleri, Tanrı’nın bağışlayıcılığının o andaki dolululuğunun parlaklığıdır. Elçi Yuhanna bu gizeme muhteşem bir cümleyle tanıklık eder: “ Hepimiz O’nun doluluğundan kayra üstüne kayra aldı.” (Yuhanna 1:16) Pavlus’un elinden hapishanenin sessizliği içinde, Tanrı’nın tüm doluluğunun Efes ve civarındaki kilise ve onun yetkililerine kendisini göstermesi için, dua etmekten başka bir şey gelmiyordu. Başkaları için edilen yalvarış Babamız duasını okuyan herkesin ilişkin olduğu kiliseyi de içermektedir.

Pavlus’un dualarındaki Âmin


Efesliler 3:20-21
20 Tanrı, bizde etkin olan kudretiyle, dilediğimiz ya da düşündüğümüz her şeyden çok daha fazlasını yapabilecek güçtedir. 21 Kilisede* ve Mesih İsa'da bütün kuşaklar boyunca sonsuzlara dek O'na yücelik olsun! Amin.

Pavlus biliyor ve inanıyordu ki, eylemlerimiz ve düşüncelerimiz tek başına hiçbir işe yaramadıkları gibi, sanki bir sis perdesi içindeymişiz gibi, bizi olumsuz etkilerler. (I.Korintoslular 9:12) Ancak bu ahlaklı davranışı onu yüce İsa’ya güvenmesine engel değildi. Duası duyulacak, hatta istediğinden daha fazlası gerçekleşecekti ki, hiç kimse bunu sözlerle ifade edemez. ” Tıpkı bunun gibi, Ruh’da biz güçsüzken yardım elini uzatır. Çünkü nasıl dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz. Ama Ruh’un kendisi sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için Tanrı’ya yakarır. Yürekleri araştıran Tanrı, Ruh’un düşüncesini bilir. Çünkü Ruh kutsallar yararına Tanrı istemi uyarınca yakarmaktadır.” (Romalılar 8:26-27) Bu bağlamda Petrus duasında, güçsüzlüğünün, kısıtlı şartlarlarının ve hapis yaşamının Rab İsa’nın gücüyle olumlu biçimde etkilendiğini, böylece Tanrı’nın doluluğunun kilise yöneticilerine aktarıldığını anlatır.

Elçi bu inançla, Efes kilisesinde ve civardaki ev cemaatlerinde inancın, sevginin, umudun tüm azizlere yansıması için yalvarmaktadır. Tüm bu yalvarışlara ve güvene karşın, kiliseler zayıflamaya ve takip edilmeye başlaması, hatta yok olma tehlikesiyle baş başa kalması durumunda Elçi Baba’nın Oğlu’nu yüceltmesi için dua etmeyi sürdürecekti. Çünkü O’nun insanlar tarafından yüceltilmesi tek başına yeterli olmayacaktır. Bunun dışında, Kurtuluş ve kilisenin gizemi zamana ve şartlara bağlı değildir ve ebediyete kadar uzanır. Tanrı’nın, Baba’nın, Oğul’un ve O’nun Kutsal Ruh’unun sevgisi o kadar yücedir ki, deneyimli çocukları arasında asla bitmez, sonsuza dek uzanır.

Elçi, Babamız duasının sonundaki Âmin sözcüğüyle sanki mührünü basar. Bu sözcük Sami dillerinde “güvenlik, kesinlik, barış ve işlemin güvencesi” anlamına gelmektedir. Bu bağlamda tutuklu “Yüceliğin Babası’nın” otoritesine, sonsuz gücüne ve sadakatine ve “Babamız İsa Mesih’e” güvenini ifade etmektedir. Hapishane ve gardiyanlar dünyevi gerçeklerdir, oysa yüreğinde konut kurmuş göksel Rab her türlü dış baskıyı alıp götürür. Ruh onun kulağına şöyle fısıldar: “Rabbin yaşıyor ve senin sandığından ve anladığından çok daha fazlasını yapıyor. Âmin”

Sorular:
32. Mesih iman edenlerin yüreğinde nasıl konut kurar?
33. Tanrı’nın doluluğu insanın içine nasıl işler?
34. Pavlus’un Babamız duasının sonundaki Âmin ne anlama gelir?
35.Pavlus’un Babamız duasını ezberleyin ve onunla beraber dua edin.

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on February 03, 2018, at 05:06 PM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)