Waters of LifeBiblical Studies in Multiple Languages |
|
Home Bible Treasures Afrikaans |
This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Bengali -- Burmese -- Cebuano -- Chinese -- Dioula? -- English -- Farsi? -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Kyrgyz -- Malayalam -- Peul -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Thai -- TURKISH -- Twi -- Urdu -- Uyghur? -- Uzbek -- Vietnamese -- Yiddish -- Yoruba
Previous Lesson -- Next Lesson YUHANNA - Işık Karanlıkta Parlıyor Bölüm 2 - IŞIK KARANLIKTA PARLIYOR (Yuhanna 5:1 - 11:54)
C - İSA’NIN KUDÜS’Ü SON ZİYARETİ (Yuhanna 7:1 - 11:54) KARANLIK IŞIKTAN AYRILIYOR
3. Mesih: İyi Çoban (Yuhanna 10:1–39)
e) Allah’ın Oğlu Baba’da, Baba Oğul’da (Yuhanna 10:31-36)YUHANNA 10:31-36 Yahudiler, “Ben ve Baba biriz” dediği için İsa’ya kin beslediler. Kendisine ilişkin bu tanıklığının Allah’a küfür olduğunu sandılar. Allah’ın öfkesi bütün halkı sarmadan O’nu derhal taşlayarak öldürmek istediler. Yobazlar taş getirmek için tapınaktan dışarı çıktılar. İsa sakin bir şekilde yanlarına gelerek, “Sizlere ne kötülük yaptım?” diye sordu. “Sizlere hizmet ettim, gece gündüz hastalarınızı iyileştirdim. Kirli ruhların sardığı insanlardan şeytanları çıkardım, körlerin gözünü açtım, cüzamlılara şifa verdim, yoksulları İncil’le müjdeledim. Bu yaptığım işlerin hangisinden ötürü beni öldürmek istiyorsunuz? Açın gözünüzü, görün. Sizlere lütufta bulunanı katletmek istiyorsunuz. Babam’ın işleri olarak nitelediğim tüm bu hizmetlerim için sizlerden ne bir karşılık, ne de onur bekliyorum. Ben sizlerin arasında bir cebbar değil, hizmetkârım.” Ellerinde atmaya hazırlandıkları taşlarla Yahudiler O’na doğru haykırdılar: “Yaptığın işler değil, Allah’a etmiş olduğun küfür için seni taşlayacağız. Aramızda sıradan, ölümlü bir insan olarak ya¬şamana karşın kendini Allah’la bir tuttun. Ölümlü biri olduğun herkese görünsün diye, şimdi kanını dökeceğiz. Nasıl ‘Ben Tanrıyım, Babam Kutsal’la birim’ dersin? Ya aklını yitirmişsin, ya da İblis’in esirisin. Derhal yok edilmen gerekir.” Mesih onlara, “Yasanızda, seçtiği kişilere Allah’ın ‘Sizler tanrılarsınız, hepiniz yücenin oğullarısınız’ dediğini okumadınız mı?” (Mezmur 82:6) dedi. “Oysa sizler gerçekten ölümlüsünüz ve günahtan günaha yuvarlanıyorsunuz. Kuşkusuz insanların tümü günahkâr ve fani. Ama Allah, babalık adının hakkı için onlara ‘tanrılar’, ‘oğullar’ diyor. O’nun bundan amacı açıktır. Sizin ölmenizi değil, sonsuza dek yaşamanızı istiyor. Tanrınız’a dönün ve kutsal olun; çünkü O kutsaldır.” “Eğer Allah’ın kendisi bizzat sizi ‘tanrılar’, ‘oğullar’ olarak adlandırıyorsa, nasıl olur da beni taşlamaya kalkışırsınız? Ben sizler gibi günah işlemedim, gerek sözlerimde, gerekse eylemlerimde kutsalım. Sonsuza dek yaşamaya hakkım var. Ben gerçekten Allah’ın Oğlu’yum. Yasanızı okursanız, beni tanırsınız. Ama kendi yasalarına dahi inanmayan sizler benim tanrılığımı asla kavrayamazsınız.” “Ben kendiliğimden gelmedim. Beni Kutsal Babam gönderdi. Beni doğuran O’dur. O’nun kutsallığı benim özümdür. O nedenle ben, tanrıdan tanrı, ışıktan ışık, gerçekten gerçeğim. Doğdum, yaratılmadım; Baba’yla aynı öze sahibim.” Mesih, Yahudileri, Tevratlarından getirdiği kanıtlarla susturdu. Kinleri eski şiddetini sürdürüyordu, ama İsa’yı taşlamak için kaldırdıkları eller tekrar aşağıya indi. YUHANNA 10:37-39 İsa şunu demek istiyordu: “Bana iman edilmelidir. Ben Babam’ın merhamet işlerini yapıyorum. O’nun merhameti yaşamımda görünmüyorsa, O’nun yetkisine sahip olamam. Ama Baba’nın sevgisi bende beden bulduğu için, Allah’ın işlerini gerçekleştirmeye yetkim var. Yaptığım işler benim değil, Babam’ın işleridir.” “Belki aklınız insanlığımda tanrılığın barınabileceğini anlayamıyor. O halde sınayın işlerimi. Kim tek bir sözle ölüyü diriltebilir, körün gözlerini açabilir, fırtınayı dindirip beş çörek, iki balıkla beş bin kişiyi doyurabilir? Ne zaman zihinlerinizi Kutsal Ruh’a açıp Allah’ın bizzat bende olduğunu göreceksiniz?” Bu esnada, galeyana gelmiş topluluğun önünde İsa şu eşsiz cümleyi telaffuz etti: “Ben Baba’dayım.” Nasıl dal, asmada sabit olup gücünü kökten alıyorsa, Mesih de Baba’dan kaynaklanmış olup O’nda sabittir. Onların arasında eşsiz bir birlik, kusursuz bir uyum vardır. Diyebiliriz ki, Oğul, Babası’nın görünüp onurlandırılması için, kendisini Baba’da gizledi. O, duaların en büyüğüne Baba’yı onurlandırarak başladı: “Göklerdeki Babamız adın kutsansın.” İsa’nın tanrılığına ilişkin tanıklıklarını dua ve şükür ruhunda okuyup düşünen kişi, onların, Kutsal Üçlük’e ilişkin her yüzeysel anlayışa karşı birer kesin kanıt olduğunu görür. Birbirinden ayrı, bağımsız üç ilah yok, Kutsal Üçlük’te kusursuz bir birlik vardır. Bu nedenle Allah’ın bir olduğuna sevinçle tanıklık ediyoruz. Yahudiler İsa’nın, Babası’yla birliğine ilişkin yinelediği tanıklığı duyunca, O’nu taşlamakta tereddüte düştüler. Hakkında bir hüküm verilmesi için O’nu yakalayarak Yüksek Kurul’a götürmek istediler. Oysa İsa ellerinden sıyrıldı; çünkü Babaları’nın iradesi kendilerini koruduğu sürece kimse Allah’ın çocuklarına zarar veremez. Mesih, “Babam’ın elinden (onları) kimse kapamaz” demişti. DUA: Baba, Allah’ın kutsal kuzusu, senin sevginde gerçek birliği, karşılıklı sebatı görüyoruz. İnsanlık doğandaki tanrılığını akıllarımız kavrayamıyor. Ama yüce sevincini ve kurtarıcı işlerini anlayabilmemiz için Kutsal Ruh bizleri diriltti ve aydınlattı. Sen bizleri kendi çocukların kıldın. Sen nasıl kutsalsan öylesine kutsanabilmemiz için niyetlerimizde, sözlerimizde ve işlerimizde adını kutsamamıza yardım et. SORU:
|