Home
Links
Bible Versions
Contact
About us
Impressum
Site Map


WoL AUDIO
WoL CHILDREN


Bible Treasures
Doctrines of Bible
Key Bible Verses


Afrikaans
አማርኛ
عربي
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
Basa Jawa
Basa Sunda
Baoulé
বাংলা
Български
Cebuano
Dagbani
Dan
Dioula
Deutsch
Ελληνικά
English
Ewe
Español
فارسی
Français
Gjuha shqipe
հայերեն
한국어
Hausa/هَوُسَا
עברית
हिन्दी
Igbo
ქართული
Kirundi
Kiswahili
Кыргызча
Lingála
മലയാളം
Mëranaw
မြန်မာဘာသာ
नेपाली
日本語
O‘zbek
Peul
Polski
Português
Русский
Srpski/Српски
Soomaaliga
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tiếng Việt
Türkçe
Twi
Українська
اردو
Uyghur/ئۇيغۇرچه
Wolof
ייִדיש
Yorùbá
中文


ગુજરાતી
Latina
Magyar
Norsk

Home -- Turkish -- Romans - 013 (The Wrath of God against the Nations)
This page in: -- Afrikaans -- Arabic -- Armenian-- Azeri-- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- ENGLISH -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Hebrew -- Hindi -- Igbo -- Indonesian -- Javanese -- Kiswahili -- Malayalam -- Polish -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- Turkish -- Urdu? -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

ROMALILAR - RAB Doğruluğumuzdur!
Elçi Pavlusun Romalılara Mektubu
BÖLÜM 1 - Tanrı’nın Doğruluğu tüm Günahkarları Mahkum eder ve tüm İnananları Mesih’te Kutsar (Romalılar 1:18 - 8:39)
A - Tüm Dünya Ahlaksız Olanın Etkisi Altındadır ve Tanrı Herkesi Doğruluğunda Yargılayacak (Romalılar 1:18 - 3:20)

1. Tanrı’nın Uluslara Karşı Gazabı Ortaya Çıktı (Romalılar 1:18-32)


ROMALILAR 1:26-28
26 İşte böylece Tanrı onları utanç verici tutkulara teslim etti. Onların kadınları bile doğal ilişkiler yerine doğal olmayanları yeğlediler. 27 Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirlerine karşı şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. 28 Tanrı'yı tanımakta yarar görmedikleri için Tanrı onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti.

Pavlus ilk bölümde, korkunç bir ifade olan “Tanrı onları terk etti” ifadesini üç kez yazdı. Bu ifade yok etmeyi, kızgınlığı ve mahkûm etmenin ilk seviyesini belirtir. En Yüce Olan’ın korumasından ve güvenliğinden düşmüş oldukları için, Tanrı’nın, kendilerini şeytanın ellerine bıraktıklarının vay haline.

Tanrı’dan böylesine bir ayrı düşüş, kendisini şehvetin öfke nöbetleri ve tanrı tanımaz düşüncelerle gösterir. Sadece kendi cinsel arzularını düşünerek, ateşin üstündeki hayvanlar gibi sağa sola koşuşmaya başlarlar. Kutsal Ruh’un yüreklerinde konut kurmadığı ve bedenlerini ve bilinçaltlarını kontrol etmediği insanlar, iyi bir ahlak ve nezaketle kendilerini maskelemiş olsalar bile, aldatmaya başlar ve zinaya yönelirler.

Özellikle bugün, kadın ve erkeğin eşit olduğu bu çağda, bazı kadınlar arzu ve isteklerinin bir erkek olmadan tatmin etme hakları olduğunu açıklarlar. Bunun da ötesinde, bazı organizasyonlar insanlığın çoğalmasına son vermek istermişçesine, eşcinselliği desteklemektedir. Ancak, Pavlus, kendilerini anormal yollarla şehvetin ellerine bırakanları, Tanrı’nın gazabı altında kendilerini kandırmaktan vazgeçmeyenler olarak değerlendirir.

Onların hepsi, akıllarında dürüst olmayan fikirlerin yanı sıra, kendilerine büyük zarar vermişlerdir. Onlar artık normal insanlar değillerdir. Tersine hayal âleminde yaşarlar ve günaha düşen herkesin günahın kölesi olması nedeniyle, istemedikleri şeyleri yaparlar. Tanrı’nın isteklerine uymayan o köleler için, daha birçok güçlü, günah dolu yükümlülükler ve ilişkiler de vardır.

Uygarlaşmayı reddetmenin nedeni derindir. Şeytanın özü cinsel sapkınlık değildir. Bunun yerine, Tanrı’yı zihinlerinde tutmak istemeyen insanları mahvetmektir. Çünkü onlar dünyayı ve kendilerini Tanrı’dan daha çok sevdiler; saflık ve temizlikten zinanın içine düştüler. Mesih tarafından kurtarılan insanların tanıklıklılarını okuyan biri, o insanların kurtuluşlarından önce Tanrı’dan uzak olduklarını, hemen fark eder. İnançsızlıklarının bir sonucu olarak, bu insanların hepsi de her tür cinsel sapkınlık ve kirliliğin kölesi olmuşlardır. Fakat Mesih onları bulduğunda, onlara; bağışlanma, aklanma, değişim, teselli, güç, umut ve sevinç verdi.

Ancak, her kim istekli bir şekilde Tanrı’dan uzak durmayı seçer ve kendisini, tövbe ve kurtuluş için Kutsal Ruh’un kendisine çekmesine karşı gelirse, alçaltıcı bir akla sahip olacaktır. İnsan üzerine telaffuz edilen hiçbir kelime yoktur ki Tanrı’nın eliyle insanın kendisine yazılmış olan “alçaltıcı” kelimesinden daha ağır olsun. Böyle bir durumda Tanrı’ya dönemez çünkü böylesine bir dönüş inancında bir değişimi gerektirir. “Tövbe-pişmanlık” kelimesinin Grekçe anlamı, harfi harfine, zihnini değiştirmeyi ifade eder. Tanrı, insanın yüreğinin değişmesiyle, insanların yenilenmeleri ile ilgili olarak, önceki düşünce ve hareketlerinden bir geri dönüş ve kapsamlı ve temel bir değişim bekliyor

Evet, şimdi, sizin yüreğiniz ne olacak? Zihniniz Tanrı’nın Ruh’una, kurtarışına ve aklamasına açık mı? Eğer hala kötü bir şekilde, Tanrı’dan uzak olarak, yaşıyorsanız, “Bugün dahi” sizleri çağırdığı için, hemen ona dönün. Rab’binizden bilinçaltınızı ve yüreğinizi değiştirmesini isteyin. Geçmişinizin kirli kalmasına izin vermeyin. Rab’biniz Şifa Verendir. Eğer tüm yüreğinizle, onun sizi şehvet bağımlılığınızdan kurtarmasını istiyorsanız, sadece o sizi tüm bağımlılıklarınızdan kurtarabilir. Kendinizi asla kendi başınıza kurtaramazsınız. Sahip olduğunuz sadece; irade, karar verme, isteme ve Rab’bin sizleri kurtarmak için hazırladığı kurtuluşu almaktır.

DUA: Kutsal Tanrımız, sen beni tanıyorsun ve tüm düşüncelerim senin için açıktır. Geçmişimi ve kendisine karşı günah işlediğim herkesi de biliyorsun. Şehvet düşkünlüğüm için beni bağışla ve bilinçaltımı temizle. Beni kendi sözlerine çek ve ben de seni sevebileyim. Bir daha günah işlemek istemiyorum. Lütfen içimde güçlü bir irade oluştur ve böylece ben de, senin sunduğun, özgürlüğümü senin ellerinden alabileyim. Alçalmış zihnimden ve bozulmuş bedenimden kurtar beni. Sen benim Doktorum ve Kurtarıcımsın. Sana güveniyorum. Amin.

SORU:

  1. Pavlus Tanrı’nın gazabının görüntüsünü nasıl resmetti?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on October 25, 2012, at 11:28 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)