Home
Links
Bible Versions
Contact
About us
Impressum
Site Map


WoL AUDIO
WoL CHILDREN


Bible Treasures
Doctrines of Bible
Key Bible Verses


Afrikaans
አማርኛ
عربي
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
Basa Jawa
Basa Sunda
Baoulé
বাংলা
Български
Cebuano
Dagbani
Dan
Dioula
Deutsch
Ελληνικά
English
Ewe
Español
فارسی
Français
Gjuha shqipe
հայերեն
한국어
Hausa/هَوُسَا
עברית
हिन्दी
Igbo
ქართული
Kirundi
Kiswahili
Кыргызча
Lingála
മലയാളം
Mëranaw
မြန်မာဘာသာ
नेपाली
日本語
O‘zbek
Peul
Polski
Português
Русский
Srpski/Српски
Soomaaliga
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tiếng Việt
Türkçe
Twi
Українська
اردو
Uyghur/ئۇيغۇرچه
Wolof
ייִדיש
Yorùbá
中文


ગુજરાતી
Latina
Magyar
Norsk

Home -- Turkish -- Acts - 103 (Sailing From Anatolia to Lebanon)
This page in: -- Albanian? -- Arabic -- Armenian -- Azeri -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- French -- Georgian -- Greek -- Hausa -- Igbo -- Indonesian -- Portuguese -- Russian -- Serbian -- Somali -- Spanish -- Tamil -- Telugu -- TURKISH -- Urdu? -- Uzbek -- Yiddish -- Yoruba

Previous Lesson -- Next Lesson

Elçilerin İşleri - MESİH'in Zafer Alayı!
Studies in the Acts of the Apostles
Bölüm 2 - Diğer Uluslara Verilen Vaazların Raporları Ve Antakya'dan Roma'ya Kadar Kurulan Kiliseler - Kutsal Ruh Tarafından Görevlendirilen Elçi Pavlus'un Hizmeti (Elçilerin İşleri 13 - 28)
D - ÜÇÜNCÜ MÜJDELEME YOLCULUĞU (Elçilerin İşleri 18:23 - 21:14)

10. Anadolu’dan Lübnan’a Yolculuk (Elçilerin İşleri 21:1-6)


Elçilerin İşleri 21:1-6
Onlardan ayrılınca denize açılıp doğru İstanköy’e gittik. Ertesi gün Rodos’a, oradan da Patara’ya geçtik. Fenike’ye gidecek bir gemi bulduk, buna binip denize açıldık. Kıbrıs’ı görünce güneyinden geçerek Suriye’ye yöneldik ve Sur Kenti’nde karaya çıktık. Gemi, yükünü orada boşaltacaktı. İsa’nın oradaki öğrencilerini arayıp bulduk ve yanlarında bir hafta kaldık. Öğrenciler Ruh’un yönlendirmesiyle Pavlus’u Yeruşalim’e gitmemesi için uyardılar. Günümüz dolunca kentten ayrılıp yolumuza devam ettik. İmanlıların hepsi, eşleri ve çocuklarıyla birlikte bizi kentin dışına kadar geçirdiler. Deniz kıyısında diz çöküp dua ettik. Birbirimizle vedalaştıktan sonra biz gemiye bindik, onlar da evlerine döndüler.

Bugün kim, şeffaflığın ortasında bronzlaşmış bir kara parçasının ortasında, derin maviliğiyle Akdeniz’in üzerinden bir uçakla Atina’ya doğru giderse, Kos adasını geçip Rodos adasının üzerinden uçarak gider. İnsanlar günümüzde uçsuz bucaksız mesafeleri birkaç dakikada büyük bir hız ve sağır eden bir sesle geçebilirler. Pavlus iki bin yıl önce bir yelkenliyle, bu uçsuz bucaksız yerleri, körfezleri ve burunları rüzgâr ve dalgalarla bir uyum ve koordinasyon içerisinde kat edip yolculuk yaptı.

Bu uzun yolculuk boyunca, kendisine eşlik eden arkadaşlarıyla, Yasa’nın anlamı ve doluluğu hakkında derinlemesine konuşmak ve Müjde’nin özgürlüğüyle aydınlatmak için bolca vakit buldu. Bu yolculuğun önemi, gelecekteki kilise liderlerinin ruhsal eğitimi ve dua topluluğunun devamlılığında yatar. Birlikte yolculuk eden bu insanlar Anadolu ve Yunanistan’daki kiliseleri düşünerek, denizin ortasındayken dua ettiler. Dualarında, Mesih’in evlerinde oturan yeni imanlıların üzerine Kutsal Ruh’u dökmesi ve sevgisinin tüm meyvelerinin O’nun izleyicilerinde görünmesini istediler.

Elçi ve arkadaşları direkt olarak Suriye’ye giden bir gemi gördüklerinde, neşe içerisinde o gemiye bindiler. Böylesine uygun bir durum, onların daha hızlı yolculuk yapmasını sağladı ve onları hem sorunlardan hem de zaman kaybından korudu. Tarsus veya Antakya’da beklemelerine ya da farklı liman ve kıyılardan dolanmalarına gerek yoktu artık. Kıbrıs’ın liman şehri Baf’ta durmadılar. Yine de Pavlus, kendisinin ve Barnaba’nın yıllar önce bu harika adada hizmetlerine başladıklarında, Mesih’in kötülüğün üstesinden nasıl geldiğini anlatmalıydı. Hizmet çabalarının ilk hedefi bu harika ada değildi tabii. Rab’bin hizmetkârlarını yönlendirdiği üzere; kızgın çöl yollarını kat ederek, bomboş arazileri geçerek kalabalık başkentlere, şehirlere gittiler ve müjdeyi vaaz etmek için uğraştılar.

Bu yolu izleyerek zengin bir liman kenti olan ve İ.Ö. 300’de anakara ile İskenderiye’ye bağlanan Sur kentine ulaştılar. Gemi orada yükünü boşalttı. Pavlus ve arkadaşları, imandaki kardeşlerini bulabilmek için pazar yerine gittiler. Sur kentindeki Hristiyanlar, sayıca çok azdı. Etkin üyeleri ticaret ve balıkçılıkla uğraşıyorlardı. Elçi onları evlerinde buldu ve bir hafta boyunca Tanrı’nın Egemenliği için dua ederek ve onların iman dolu yüreklerine teşvik vererek onlarla kaldı.

Elçi bu son yolculukta büyük başkent Efes’i ziyaret etmedi. Kök salmış olan ve Tanrı’nın yardımı ve Kutsal Ruh’un gücüyle büyüyen o büyük kiliseye çağrı da yapmadı. Bu kez, oradaki zayıf kiliseyi güçlendirmek için Sur’daki öğrencilerle kalmayı seçti ve onların Tanrı’nın Ruhu’yla dolduklarını gördü.

İsa’nın isminin Sur’daki imanlıların yüreklerinde ne zaman kök saldığıyla ilgili kesin bir bilgimiz yok. Ancak şüphesiz Rab’bin Ruh’u onların yüreklerine ve zihinlerine net bir peygamberlikle konuşmuştur. Buradaki konu; Kutsal Ruh’un hem Efes’te hem de Sur’da açık bir şekilde çalıştığıdır. Pavlus Yeruşalim’de hem acı çekecek, hem de kötü şekilde muamele görecekti. Bu da onun hali hazırda yürüttüğü hizmetin son kısmı olacaktı. Rab Pavlus’un Yeruşalim’e gitmekten çekinmemesi için bu gerçeği ona söylemedi. Bununla birlikte kilise üyeleri onun sorunların ortasına gitmesine karşı çıktılar. Bu, onların Pavlus’a duydukları sevgiden ve güvenliği için endişelenmelerinden kaynaklanan insani bir tepkiydi. Fakat Mesih’in bu hizmetkârı, Rabbi’ni son adımlarında da izlemeye hazırdı. Bu nedenle, Pavlus’un Korint’ten Yeruşalim’e yolculuğu sadece Mesih’in zafer geçişi değildi, acı ve belalara da bir girişti. Pavlus Yeruşalim’e isteyerek gitti. Kendisini kurban ederek Rabbi’ni onurlandırmaya hazırdı. Gerçek Mesih imanlısı, Mesih’in izleyicilerinin zaferinin görünmesinin bir işareti olarak, ölüm onun için bir kazanç olacağından, sorunlardan asla kaçmaz.

Sur’daki tüm kilise üyeleri sahile kadar Pavlus’a eşlik ettiler. Erkekler, kadınlar, köleler, Asya ve Avrupa kiliselerinin ihtiyarları elçiyle birlikte diz çöktüler. Çevrelerinde bulunanların ne düşündüklerine dikkat etmeden birlikte dua ettiler ve onları bir daha göremeyeceklerini de bilerek, elçi ve yol arkadaşlarına veda ettiler.

Dua: Rab, senin yolun kutsal, sevgin sınırsızdır. Bizlere sana güvenmeyi ve geleceğimizi kurabilmemiz için senin rehberliğini öğret. Sıkıntılardan korkmamamız ya da adın uğruna çekeceğimiz sıkıntılardan kaçmamamız için bize yardım et. Günahlarımızdan dolayı bizleri bağışla, günahlarımızdan arındır ve dünyadaki kiliselerinin her bir üyesini akla. Amin.

Soru 103: Pavlus’un Sur’da yaşadığı tecrübeler nelerdi?

www.Waters-of-Life.net

Page last modified on September 28, 2012, at 11:25 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)