Mobile device - Print - Bottom

Previous Lesson -- Next Lesson

4. KURUMUŞ İNCİR AĞACI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER (Markos 11:20-26)

---

Markos 11:20-26
20 Sabah erkenden incir ağacının yanından geçerlerken, ağacın kökten kurumuş olduğunu gördüler. 21 Olayı hatırlayan Petrus, "Rabbî, bak! Lanetlediğin incir ağacı kurumuş!" dedi.
22 İsa onlara şöyle karşılık verdi: "Tanrı'ya iman edin. 23 Size doğrusunu söyleyeyim, kim şu dağa, 'Kalk, denize atıl!' der ve yüreğinde kuşku duymadan dediğinin olacağına inanırsa, dileği yerine gelecektir. 24 Bunun için size diyorum ki, duayla dilediğiniz her şeyi daha şimdiden almış olduğunuza inanın, dileğiniz yerine gelecektir. 25 Kalkıp dua ettiğiniz zaman, birine karşı bir şikâyetiniz varsa onu bağışlayın ki, 26 göklerdeki Babanız da sizin suçlarınızı bağışlasın."

Eski Antlaşma halkının başına gelecek olan yargıyı simgelercesine İsa incir ağacını lânetledi. Ağaç hemen kuruyuverdi. Ama O her ne kadar kendisini reddeden halka mensuplarsa da öğrencilerini kurtarmak istedi. Yargının kucağında onlardan Allah’a iman etmelerini talep etti.

İman Allah’ın Oğlundan sevgiyi öğrenmek, O’na güvenmektir. Böyle bir güvenden kaynaklanan dua Kutsal Ruh’un gücünde imanıyla Allâh arasında ortaklaşa bir iştir. Baba Allah’a iman ruhuna tutunmuş biri, kendi arzuları için dua etmez: Göksel Baba’nın istemini gerçekleştirmek için yanar tutuşur, dualarıyla ülkesi ve halkına bereketler indirir. Allah imanlıların dualarına cevap verir, çünkü onlar insanların günahlarının bağışlanması, açgözlülük ve rezillik bağlarından kurtulmaları için yakarırlar. Ta ki, sonunda diri, makbul bir kurban gibi Allah’a sunabilsinler.

Gerçi Mesih eşsiz imanıyla hiçbir dağı denize indirmedi, ama sevgisinin ummanında nice günah dağlarını batırdı. Nitekim elçileri de halklara Esenlik incilini yayıp, Akdeniz bölgesini Kutsal Ruh’un sevinciyle doldurdular. Ümitsizlik ve keder dalgalarının kapladığı yerlerde Allah’ın sevgisini yaşadılar, yaşattılar.

Hiç bir insan kendiliğinden ne dua edebilir, ne de inanabilir. Bunun için önce Allah’ ın ereklerine uygun bir yaşantıya girmesi gerekir. Kutsal Allah, seven, aklayan, bağışlayan ve kurtarandır. Sonsuz sabır sayesinde yok olmadık. Yeni Antlaşma’da Allah’la yaşayan her kişi, O’nun sevgi ve bağışının yüreklere nüfuz ettiğini, yeni bir zihin, tertemiz düşünceler bağışladığını görür. Bu Ruh sayesinde haklarımızdan vazgeçebiliyor, düşmanlarımızı hoş görüyor, hatta onları sevebiliyoruz. Çünkü Allah’ın bağışı ilkemiz, yaşamımızın şiarı olmuştur.

Mesih halkının bu seven ve bağışlayan ruha İlgi göstermediğini, onu kabule niyeti olmadığını anladı. Allah’ın sevgisinden kendi istekleriyle ayıldılar, gelen Kurtarıcı’ya itaat etmek istemediler. “İyi Kral”ı karşılamadılar. O’nun yüreklerine girmesine izin vermediler. Tam tersine, O’nu yargılayıp yok etmelerini sağlayacak bir yanlışını yakalamak peşindeydiler.

Bile bile Allah’ in sevgi ve bağışına yüz çeviren kişi yüreğinde katılaşır, İsa’ya kin duyar, Çarmıha Gerilen’i reddeder. Allah’ın lütfunu yaşamamış, Mesih’in özünden habersiz kişi ziyandadır! Kutsal Allah onun için artık öfkeli, korkunç bir yargıçtır. Zira imanında katılaşmış kişi böbürlenerek Allah’ın lütfunu ayaklarıyla çiğnemiştir. Oysa biz, sevecen Babamızı tanıyor, O’nu seviyoruz. Çünkü O Çarmıha Gerilen vasıtasıyla günahlarımızı bağışladı, bizi yeni halkına soktu.

Dua: Göksel baba, sana şükreder, hamd ederiz. Mesih’in ölümü aracılığıyla bize kendini gösterdin, günahlarımızı bağışladın, bizi yasada ve ruhta çocukların kıldın. Yüceliğin karşısında titremiyoruz. Hamd ve coşkuyla yanına gelebilir, Kutsal Ruh’un irşadıyla seni kutsayabiliriz. Başkalarının suçlarını bağışlayabilmemiz için yüreklerimizi tamamen değiştirmeni diliyoruz senden. Senden özellikle çevremizde sana iman etmeye hazır insanlara acımanı niyaz ediyoruz. Amin.

Soru 19: Gerçek iman kendini nasıl gösterir?

Mobile device - Print - Top